Daha önce Antalya Lisesinin, Olgunlaşma Enstitüsüne devredilmesiyle ilgili “Kendimizden nasıl kurtarırız” başlıklı bir yazı kaleme almış ve edinebildiğim bilgileri sizlerle paylaşmıştım. O yazımda kısaca “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan hanımefendi Antalya’ya gelir ve kendi himayesinde olan Olgunlaşma Enstitüsü çalışmaları hakkında kendisine bilgi verirler. Bu sırada iddiaya göre Olgunlaşma Enstitüsü yetkilileri Emine Erdoğan hanımefendiden kendilerine yeni bir yer verilmesi konusunda yardımcı olmalarını rica ediyorlar. En uygun yer olarak Antalya Lisesinin tarihi binası olarak konuşuluyor” demiştim.
Meğer onun devamı varmış!
Olgunlaşma Enstitüsü Müdiresi Emine Erkal hanımefendi, Cumhurbaşkanımızın eşine yaptığı bu ricanın ardından 2 Mart 2022 tarihinde yörük kültürünün canlandırıldığı “Göç yolunda teke yöresi yörükleri” canlı sergisi için Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in eşi Nebahat Özer’in davet edildiği ve katıldığı Antalya Lisesinde bir sergi düzenlerler.
Sergi bahane, bakan eşini ikna etme eylemi şahane!
Antalya Lisesi gezilir ve bakan beyin saygıdeğer eşine tarihi lise binasının Olgunlaşma Enstitüsüne verilmesi için iyice işlenir ve iş perçinlenir.
Ha unutmadan belirteyim de Kaleiçi, Tuzcular Mahallesindeki Olgunlaşma Enstitüsünün binası, Kafeterya olarak kullandıkları yer ve bizim Gazeteciler Cemiyetinin bulunduğu alanın altında roma döneminden kalma bir tiyatro vardır. Bu tiyatronun üzerine Cumhuriyet döneminde okul yapılmış. Daha sonra bu okul binası Olgunlaşma Enstitüsüne devredilmiş. Okulun, kafteryanın ve gazeteciler cemiyet binasının yıkılıp, altta bulunan roma döneminden kalma tiyatronun ortaya çıkartılması için kazı çalışması yapılmasıyla ilgili işleyen ayrı bir süreç var.
İddiaya göre Olgunlaşma Enstitüsü müdiresi Emine Erkal hanımefendinin Antalya Lisesinin binasına konmaya çalışmalarına dayanak olarak “Binamız yıkılacak. Bize atölye ve sergi alanı yapılacak yer lazım” diye gerekçe gösteriyorlar.
Halbuki Konyaaltı’da Turem binasının bir kısmını yerleşke olarak Olgunlaşma Enstitüsüne verilmiş ve burada atölye çalışmaları yapıyorlar zaten.
Antalya Lisesi binasında her gün sergi yapacak halleri yok ya?
Sevgili Engin Korkmaz kardeşim yazdı köşesinde “Tarihi lise binasını incik-boncuk satılacak dükkana çevirecekler” diye.
Ben bu iddiayı daha da destekliyor ve diyorum ki, Kaleiçi’nde Olgunlaşma Enstitüsüne döner sermaye elde etmek için kafeterya açmışlardı ya, sakın bunlar tarihi binanın bir kısmını da kafeye çevirmesinler?
Yahu yatacak yeriniz yok sizin!
Geçenlerde Sibel Gezen hanımefendi kendi sosyal medyasında duyurdu, Milli Eğitim Bakanımız Sayın Mahmut Özer beyefendi Antalya’ya geliyormuş. Olayı yerinde görüp inceleyecekmiş. Ondan sonra tahsisin iptal edilmesi veya başka bir yere kaydırılması söz konusu olabilirmiş.
Bir kentin halkıyla inatlaşırken bu işin siyasi boyutunu hiç düşünüyor musunuz? Burada en fazla zararı maalesef Ak Parti Antalya İl Başkanı İbrahim Ethem Taş ve Ak Partililer gördü. Mustafa Köse vekilimizi Antalya’dan kaç kişi aradı, kaç kişi rica etti “Lütfen söyleyin sayın bakana vazgeçsin bu işten” diye.
Olgunlaşma Entitüsü Müdürü Emine Erkal hanımefendinin ihtirasları nedeniyle, Ak partiye darbe üzerine darbe geldi.
Bir de olayın hiçbir yerinde bulunmayan İl Milli Eğitim Müdürü Emre Çalışkan, başka şeylerle uğraşırken kucağında Emine Erkal ve Antalya Lisesi krizini buldu. Günlerdir Emre Çalışkan’ı çarmıha geriyorlar. Adam ne yapsın, tahsis edilmesiyle ilgili konuyu bile bilmiyordu ki!
Olayı öğrendiğinde iş işten geçmişti bile!
Ben size olacakları şimdiden söyleyeyim.
Antalya’lılar Emine Erkal’ı Antalya Lisesine sokmayacaklar ama az biraz ilerdeki öğretmenevine gözlerini dikmişler şimdide. Bana gelen rivayetler o yönde çünkü. Emine hanım, Antalya Lisesini alamadıysa, Öğretmenevini alır. Bir tarafına sergi salonu açar, diğer tarafına da kafeyi açar, gelsin döner sermayeden paracıklar!
Emine hanım, vaz geçin siz bu işleri. Hırslarınıza biraz gem vurun, bakın hiç bir makam kimseye baki kalmıyor. Elbette başında bulunduğunu kurumu başarılarını yükseltmek istiyorsunuzdur ama bir kent halkı ile inatlaşmak başarı değil, başarısızlık getirir bilesiniz.
NOT: Emine Erkal ile telefonla görüştüm. İddiaları sordum. Ancak kendisi devlet memuru olduğu gerekçesiyle bilgi veremeyeceğini açıkladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.