YETENEKSİZSİNİZ PROGRAMINDAN SONRA MARMELAT’A İLGİ ARTTI MI?

Yetensizsiniz programından önce özel bir anaokulunda öğretmenlik yapıyordum. Çocuklar Marmelat’ı sadece orada görebiliyordu. Çok az insana ulaşıyorduk, şimdi ise artık herkes tanıyor Marmelat’ı. Şimdi durum böyle olunca sadece okula bağımlı hale gelemezdim, bende artık şöyle birşey yapmak istiyorum. Kukla atölyesi  gibi bir projem var. Marmelat’tan almak istiyorlar. Çok yakında seri üretime geçip Marmelat’ı çocuklarla buluşturacağız. Tabi önceliğim 3 aşamalı kukla atölyesi açmak. Bu atölyenin sonunda 4. aşama olarak da, çocuklar Marmelat’a sahip olacaklar. Şehirler arası etkinliklere katılıyorum. Davetlerde yoğun bir şekilde geliyor. Konya’dan özellikle de İzmir Ali Ağa’dan. Tabi Antalya’dan da tepkiler oluyor. Antalya’da da çok yakında birçok etkinliklerimiz olacak.

PROGRAMDAKİ HEDEFİNİZ ŞAMPİYONLUK MUYDU?

Yeteneksizsiniz programına kazanmak için katılmadım. Yarışmaya katılırken mülakatta “yarışmayı kazanırsanız ödülü ne yapacaksınız” diye sordular. Bende kazanırsam “o parayı yine Kuklamanya’ya harcarım” dedim.  Çünkü öncelğim hiçbir zaman lüks bir yaşam olmadı. Benim önceliğim çocuklardır ve ben Kuklamanya ile çocuklara çok şey verdiğimi düşünüyorum. Tabi ki yarışmaya katılmam benim için sağlam bir reklam oldu. Türkiyenin en önemli programında dakikalarca kalmam benim için güzel oldu. Yarışmayı kazanacağımı düşünüyordum, çünkü Türkiye’ye böyle bir şey gelmedi hiç. Yaptığım işin adı ‘Vantrolojizm’ benden önce programa kukla gösterileri için çıkanlar oldu ama onlar ne kıyafetlerine özenmiş ne de kuklalara özenmiş.  Şimdi ben bu Vantrolojizm sanatına çalışmaya başlarken çok çabaladım. İğneleri kırıp ağzıma koydum, dudaklarımı kıpırdatmamak için. İlk çalışmaya başlarken ses tellerim nasırlaştı. Çünkü o zaman nefesimi doğru kullanmayı bilmiyordum. Ben çalıştım elimden geleni yaptım ve gerçekten Marmelat’ı kızım gibi görüyorum.  Kendi çocuklarıma alışveriş yaparken Marmelat’a da alışveriş yapıyorum.  Marmelat gerçek yaşayan bir karakter gibi. Mimiklerine, tepkilerine çok önem veriyorum. Ben zaten kazanacağımı kazandım. Acun Medya da geri dönüş olmadı. Ben 3 sene önce TRT Çocuk’a proje sundum. Sunduğum proje ikinci komisyona takıldı. Zamanında TV8’i defalarca aradım. Çocuk kuşağı yapalım diye. Ordan da cevap gelmeyince Acun beye mesaj çektim. 2016 yılından beri sosyal medya üzerinden Acun beye proje için mesaj atıyorum. Ama geri dönüş alamadım.  Yapım şirketlerinden teklifler geldi. Program sonrası ile öncesi arasında çok fark var.  Sosyal medyada takipçiler arttı ilgi arttı. Marmelat çocukların hayatında çok önemli bir yerde. Mesela çocuğun biri hiç çorba içmemiş marmelat bir kere çorba iç dedi, çocuk çorba içmeye başladı. Süt içmeyen çocuk bir anda süt içmeye başladı.  Şimdi ben bu etkiyi gördüğümde zaten yarışmada birinci olmuşum ya da olmamışım çokta önemli değildi. Şimdi daha geniş bir eve taşınacağım böylelikle Marmelat’la daha geniş alanda videolar çekip, daha aktif olacağız. Videolar için metin yazarlığını da ben yapıyorum, çünkü Marmelat’ın söyleyemeyeceği harfler var, bir karakteri var bunu da en iyi ben biliyorum. O yüzden metinleri ben yazıyorum.

MARMELAT’I ÜRETMEYE ÇALIŞAN İNSANLAR OLDU MU?

Herşeyin korsanı olduğu gibi Marmelat’ı üretme konusunda da bazı uyanıklar çıktı. Kadının biri  yarışma esnasında Marmelat’ı üretip satmaya kalkıştı. Kadınla uğraşmak istemedim çünkü kimseye prim vermek istemedim.  Daha sonra avukatıma yetki verdim davayı açtık.  Sonra düşündüm bu merdivenaltı üretimler hep olacak, ben bununla baş edemem dedim bıraktım. Vantrolog olmak için bazı hususlar var ama bunun bir eğitimi yok. Sadece belirli harfler var onları kullanmamanız gerekiyor ki bu bilgiler internette de var.  Asıl önemli olan şey mimkler. Ve kuklanı kendi çocuğun gibi sevmen lazım. Hiçbir zaman bunu bir iş olarak görmedim. Marmelat’ın bütün telif hakları bende. Kendimi garanti altına aldım. Ben Marmelat’ı üretirken çocuklarımın zamanından çok çaldım, bunun için telif haklarını aldım. Mesela Çakıl diye de bir kuklamız var. Onunla da çok şey verdiğimi düşünüyorum. Engelli çocuklarımızın özgüvenini yükselttiğimi düşünüyorum. Mesela yarışmadan sonra Çakıl’ın ayağının kırık olduğunu düşündüler bende çocuklara işin doğrusunu anlattım. Çakıl’ın kaza sonrası omuriliğinin kırıldığını ve bu durumdan dolayı yürüyemediğini anlattım. Her kuklamın kendisine ait karakteri var. Mesela Çakıl’la beraber engelli çocukların oynayabileceği oyunlar geliştirdim. Benim önceliğim bunlar ve beni mutlu eden nedenlerde bunlar.

MARMELATI KOPYALAYAN KADINDAN BİR TELİF HAKKI ALDINIZ MI?

Bütün telif hakları bende. Memur zihniyetli bir insan değilim. Ama kendimi her zaman garanti altına alırım, çünkü farklı şeyler ürettiğimi düşünüyorum. Araştırırım, üretirim. Ben bunu üretirken çocuklarımdan çok zaman çaldım.  Sırf Marmelat’ı üretebilmek için çocuklarımı okula vermek zorunda kaldım. Onlara zaman ayıramıyordum. Çok uykusuz kaldım. Sadece 4 saatlik uykularla ayakta kaldım. Ben bu kadar uğraştım tabiki telif alacağım. Bir de Türkiye’de insan hakları önemsenmediği için Marmelat’ın aynısını yapıp bir kaç yerini değiştirip aynısı değil diyorlar. Ama marmelatın aynısını yapamazlar. Kuklamanya adını kullanamazlar. Web sitesi kullanmayı bilmiyorum ve işime para odaklı bakmadığım için düşünmedim açmayı, ama şu saatten sonra olması gerekiyor. Ben işimi yavaş kurmaya başladıktan sonra bir web sitesi hazırlıcam.

HEP MARMELAT DEDIK BIRDE ÇAKIL VARDI. YENİ BİR KARAKTER MİYDİ SONRADAN MI GELİŞTİ.

Çakıl ve Kakule vardı. Ama Kakule’yi içselleştiremedim. Ama Marmelat çok farklı benim için. Benim iki oğlum var, kız çocuğum yok. Gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki kız çocuğu hayalimi Marmelat ile giderdim. Ben Kakule’ye alışamadım. Hem Marmelat’ı bana çok benzetiyorlar. Siyah saçlı, karakaşlı, kara gözlü gerçekten de bana benziyor.  Ben Marmelata ruhumdan bir parça kattım. Bir de Çakıl var. Çakıl’da belirli dönemlerde geldi . Marmelat’la birlikte engelli çocuklarla çok çalıştık. Her çocuk gülebilsin istedim, yarışmaya katılmadan önce yaklaşık 9 sene boyunca ortadoğuda bir arkadaşım var filistinli eczacı onunla birlikte kampanyalar düzenledik. 10 kampanyada 300 milyonun üzerinde para topladık. Dünyanın her yerinden bağış aldık.

YAPTIĞINIZ İŞİ TANITIYORMUSUNUZ? ÇALIŞMALARINIZ VAR MI?

Erasta’da bir gösterim oldu. Burada yaptığımız gösteriler, tanıtımıma da yardımcı oldu. Bir de işin sosyal medya boyutu var. Elimden geldiğince orada da aktif olmaya çalışıyorum. Sosyal medyadan gelen mesajlar vaktim oldukçaça cevap veriyorum. Cevap verdiğimde insanlar cevap vermeme şaşırıyor. Hala ünlüymüşüm gibi gelmiyor. Bir ara bir gösteri için otele gittik. Bizi otele götüren şoför telefonda konuştuğu kişiye “Arabada sanatçı var, onu otele götürüyorum” dedi. Eşime dönüp “Bize mi diyor” demiştim.

TELEVİZYONLARDAN TEKLİF ALDINIZ MI?

Bana Kanal D’den teklif geldi. Beni beğenmişler, okul öncesi öğretmeni olduğum için. Beni yeni yapılacak bir program için düşünmüşler. Bu programın sunucusu Alişan’ın eşi Buse Varol’du. Bende 45 dakikalık bölümde çocuklarla ilgilenicektim. 5 Senelik sözleşme yapılacaktı. Bende seve seve yaparım dedim. Ama Marmelat bu programın neresinde diye sordum. “Marmelat olmalacacak” dediler. Marmelat olmayacaksa benim ne işim var. 5 sene niye kendimi bu kanala bağlım. Arkdaşlarım hep kabul etmem yönünde ısrar ettiler. 100 milyarda verseler Marmelat’ın olmadığı bir proje içinde olmam dedim. MAHSUM ALTAŞ