Düşünüyorum, benim ödemediğim borcum şimdilik yok. Tamam battık, gazeteyi kapattık ama o kadar da değil yani diyerek adliyeye geçtim. Arkadaşlar sıkı durun!
Bendeniz DHA'dan ayrıldıktan sonra AA ile telifli olarak çalışmaya başladım. Bu sırada devletimiz FETÖ hain örgütüne yönelik operasyon yaptı ve Cihan Haber Ajansına el koydu. Atanan Kayyumlar Ajansın içindeki fetöcü olanların işlerine son vererek onların yerine kendi belirledikleri temiz sicili olan, devletine milletine bağlı gazetecileri yerleştirmeye başladılar.
Bu süreç İstanbul'da bittikten sonra Anadolu'daki onlarca büroyu ele aldılar. Amaçları Cihan Haber Ajansını tıpkı Anadolu Ajansı gibi yapmak veya daha sonra satarak devlete geril elde etmek için kullanılabilecekti. Bu sırada DHA'da birlikte çalıştığım Ömer Erdem beni aradı. CHA'yı yeniden yapılandırdıklarını belirterek "Birlikte çalışabilirmiyiz" diye sordu. Bende her profesyonel gazeteci gibi kabul ettim.
Öyle bir soruşturmadan geçirdiler ki anlatılamaz. İsimlerimiz Beştepe'ye gitti oradan onaylanıp döndü. böyle bir süreç yani. Ben işe başladım ilk 15 günlük yaptığım haberlerden 870 lira telif ücreti bize açtırdıkları banka hesabına yatırıldı. 15 Temmuz'da ise hain darbe girişimi oldu. Sonrasında zaten hemen KHK ile ajans kapatıldı. Benim bin 500 liraya yakın param da içerde kaldı.
Bize çalıştığımız parayı alabilmemiz için defterdarlığa dilekçe vermemiz söylendi. Bizde bu dilekçeleri verdik. Ancak aradan geçen süre içinde o parayı ben unuttum gitti.
Gelelim ben nasıl icralık oldum. ajansın başına getirilen değerli Kayyumlar, yaptığımız haberler karşılığında hak ederek aldığım telif ücretini avans olarak göstermişler. Bu nedenle İstanbul defterdarlığı alacakları toplamak için başlattığı muhasebesel işlemler sonucunda beni icraya vermişler.
Türkiye'nin dört bir yanında onlarca bu şekilde mağdur olan arkadaşlarımız var. Hepsi devletine milletine bağlı pırıl pırıl insanlar. Hepimiz teker teker icraya veriliyoruz. Bazı arkadaşlarımıza Cihan Haber ajansında çalıştığı bir kod veriyorlar, bu kod nedeniyle devletin hiçbir kademesinde çalışamıyor. Kimisi pasaport alamıyor, yurt dışına gidemiyor.
Cihan Haber Ajansında çalışan gerçek fetö mensupları bizim kadar sıkıntı çekmedi.
Arkadaşlarımız Ankara'da, İstanbul'da bir çok yetkiliye ulaşmaya çalışıyor ulaşamıyorlar. Bu hatayı yapan Kayyumlar ise gayet durumları iyi, devletimizin üst düzeyinde bürokrat olarak görevlerine devam ediyorlar. Devletine, milletine bağlı yüzlerce muhabirin başına böyle şeyler gelmiş umurlarında değil, düzeltmek için hiçbir çaba sarf etmiyorlar.
Velhasıl, borca itiraz ettim ama umudum pek yok. Hem çalıştım, emek sarf ettim. Hem alacağım parayı alamadım. Hem de üste para vereceğim iyi mi?