YİNE Mİ İTHALAT SOPASI?
Ulusal Kırmızı Et Konseyi’nin rakamlarına göre, 2022 yılı Ocak ayında kargas etin fiyatı 65.25 TL iken, bu yıl ocak ayında 135.31 TL oldu. Diğer ürünlerdeki fiyat artışına bakınca etteki fiyat artışının masum olduğunu görünüyor, ama şimdilik…
Kasaptan aldığımız en ucuz etin kilogram fiyatı 200 TL’nin üzerine çıktı, marketten aldığınız sütün litre fiyatı 25 TL’nin üzerinde. Son dönemin konuşulan ürünü süt ve et oldu.
Hayvancılık politikamız iki ileri bir geri, hatta bir ileri iki geri …Aylardır yazıyoruz, meslek büyüklerimiz de birkaç yazısından birini hayvancılık politikalarının yanlışlığına ayırıyor. Yahu Ankara’da hiçbir bir bürokratın önüne gitmiyor mu bu yazılar? “Biz nerde yanlış yapıyoruz?” diye hiç mi düşünmüyor karar vericiler.
Sütü üreticiden ucuza aldık, eti çok ucuza yedik yedik, inekler öldüm pahasına mezbahanın yolunu tuttu, öyle ki gebe inekler bile karnında yavrusuyla kesildi. Sütten para kazanamayan, yem fiyatlarına yetişemeyen besici ahırını neredeyse boşalttı. Şimdi etin fiyatı yükseldi. Bir çok insan fiyatı nedeniyle ete ulaşamazken bunun daha iyi günler olduğu, fiyatların daha da yukarı çıkacağı bilgisi gelmeye başladı.
Bu arada ne oldu biliyor musunuz, hayvacılık politikalarına yön veren dahiyane akıllar et fiyatının düşmesinin formülü olarak ithal eti gündemine aldı. Hayvancılık politikasında bir ileri, iki geri demekle haksız mıyım, siz söyleyin?
Geçenlerde sosyal medyada “tarımda müjdeli haberler, son dakika politikalar olmaz” diye bir eleştiri gördüm, ne kadar derin iki cümle, anlayana… Gerçekten de doğru tarım ve hayancılık politikaları günü birlik değişecek politikalar değil konuyu enine boyuna ele alırsınız uzun vadeli politikalar oluşturur, uygularsınız. Bugünden yarına da kolay kolay değişmez.
“ BESİCİ OLMAZ OLAYDIM”
Bir okuyucum yukarıda anlaşmaya çalıştığım tablonun özetini çıkarmış. Yaşadıklarımızı anlamak, yanlıştan dönmek için çok büyük danışmanlıklar almaya, büyük analizler çıkarmamıza gerek yok. Sizinle okuyucumdan gelen mesajı aynen paylaşıyorum.
“Olmaz olaydım, ben bir besiciyim. Şu an arpanın kilosu 7.50 lira (geçen yıl 2.50 TL idi ) şu an samanın kilosu 3.70 TL, geçen yıl 1.70 TL idi. Bu gidişle herkes bu iş terk edecek ve süt de et de bulunamayacak. Dolar arttığından ithal et de aşırı pahalıya gelecek yani ithal et de çözüm olmayacak, çünkü 7 liralık dolar 18 lira oldu.
Bu anlamda hayvanın gıdasından en ufak kısıntı yaptınız mı konu başka şeye benzemez hayvan hastalanır bir daha ayağa kalkamaz, kasaba gider. Beslenmeyen hayvan gebeyse karnındaki yavruyu da besleyemez yavru içeride ölür, müteakiben anne de ölür.”
Besiciliği bırakma noktasına gelmiş birine bir de “Balkanlardan kargas et, Uruguay’dan besilik hayvan getireceğim” derseniz, varın sonunu siz düşünün. Bırakın “ithal” lafını etmeyi, bence ima bile etmeyin.
TEKRAR BAŞA DÖNDÜK
Atalarımız güzel demiş; “göle su gelene kadar kurbağının gözü patlıyor” diye. Süt fiyatı yanlışından dönüldü, daha doğrusu piyasa kendi kendine yanlıştan döndü ancak geçmiş olsun. Kesilen kesildi. İnek varlığımız azaldı. Et fiyatları patladı, eti ithalatla terbiye ettik sonra, tekrar başa döneriz. Bu film bitmez…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.