Bu gün Antalya Valimiz Sayın Hulusi Şahin’e seslenmek istiyorum.
Sayın Valim, öncelikle Şoförler Odasının başında bildiğiniz üzere şantaj suçu iddiası delil yetersizliğinden beraat etmiş ama 9 defa rüşvet aldığı tescil edilerek 5 yıl hapis cezası almış Mehmet Ali Alkan isimli birisi var.
Ve bu adamın başında bulunduğu Şoförler Odasına taksicilerin araç içi kamera izleme birimi kuruldu.
Tıpkı Mobese izleme yeri gibi taksicilerin de can ve mal güvenliği için izleme ve acil buton takip sistem ekranlarının 112’de olması gerekiyor.
29 Kasım 2024 tarihinde yayınlanan resmi gazetede bu açık bir şekilde belirtilmiş.
O dönem Muhittin Böcek ‘i ikna edip seçimlere 3 ay kala yani 1 Aralık 2023 tarihinde UKOME’den karar çıkarttırıp, Şoförler Odasına taksicileri ve içindeki yolcuları sesli ve görüntülü takip sistemini kurdurdu.
26 Haziran 2025 tarihinde dönemin emniyet müdürü “Ki o da rüşvet iddiası ile halen tutuklu” birlikte Şoförler Odasında bu izleme merkezini gezdiniz.
O dönem bunun yanlış olduğunu yazdık.
Çünkü taksi olayı çok farklı ve bir marketin güvenlik kamerası ile aynı değildir.
Taksiye herkes sevgilisiyle biniyor, gittiği yerin bilinmemesini isteyenler de binebiliyor. İş insanı biniyor. Bunların şantaj malzemesi olabileceğine yönelik tedirginliğimizi o dönem belirttik.
Duyduğum kadarıyla bu izleme merkezinin 112’ye alınmasıyla ilgili bir karar alınmış ancak bu uygulanmıyor.
Şimdi bunun sebebini size net bir şekilde yazacağım.
Ocak ayından itibaren esnaf seçimleri başlıyor ve Şoförler Odası da yeni başkanını seçecek.
Bana gelen bilgilere göre bu izleme biriminde rüşvet suçundan ceza almış Mehmet Ali Alkan’ın görevlendirdiği birisi vasıtasıyla akşamdan, sabaha kadar muhalif taksiciler takip ediliyor. Kim kiminle ne konuşuyorsa kayıt altına alıyorlar ve bu taksi sahiplerine “Sizinle seçimden sonra görüşeceğiz” dedikleri ileri sürülüyor.
Taksiciler baskı altında. .
Diğer Şoförler Odası adayı nereye gidiyorsa ve ne konuşuyorsa takip ediliyorlar.
Böyle bir izleme, takip etme ve kayıt altına alma aparatı bu adamın elinde ne işi var?
Sayın Valim, derhal bu izleme merkezinin 112’ye devir edilmesi gerekiyor. Bu yapılırken şu ana kadar yaptıkları kayıtların da incelenmesi gerektiğine inanıyorum.
Çünkü epey malzeme depolandığı bana gelen bilgiler arasında.
Saygılarımla bilgilerinize arz etmiş olayım.
DÜNDEN DEVAMLA
Dün Korkuteli Pazar yeri ile ilgili olarak ilk olarak İbrahim Velican aradı.
Sayın İbrahim Velican benim çok sevdiğim, kardeşim dediğim, onun da bana bacı diye hitap ettiği birisidir.
Velican, “Ben o dönem pazarcıları birlik halinde menfaatlerini koruyabilmek için çok çabaladım. Ancak Korkuteli pazarcı esnafımızdan gerekli dayanışma ruhunu göremedim. Bu nedenle 2 yıl oldu Korkuteli Pazarında Pazar açmayı bıraktım. Şimdi oradaki arkadaşlar dirensin” dedi.
Ardından Sayın Kemal Sancaktar aradı.
O dönem pazarcının haricinde Korkuteli Halkının çıkarları için mücadele ettiklerini belirterek “Biz Korkuteli’nin geleceği için mücadele ettik. Pazar yerinin kaldırılması değildi mesele, Korkuteli’nin tam kalbine çakılan bina için mücadele ettik. Bizim meselemiz Korkuteli’nin geleceği idi. Şu anda bulunan yere pazarcılar geçirilirken de biz buna karşı geldik. Çünkü orası mülkiyetli bir yerdi. Biz o dönem uyardık ama dinlemediler. Şimdi CHP’li meclis üyelerine soruşturma başlayınca Pazar yerini bir daha değiştirmek istiyorlar. Biz Ak Parti olarak pazarcılara kalıcı bir çözüm sunulan her olayda destek veririz. Korkuteli halkı ve pazarcı esnafı artık geçici, kısa süreli çözümler değil, kalıcı çözümler bekliyor” şeklinde konuştu.
CHP Antalya Milletvekili Sayın Cavit Arı aradı.
O dönem Korkuteli’nin tam ortasına yüksek katlı bina yapılmasına karşı verdikleri mücadeleyi anlatarak “Bizzat kendim Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum’a durumu anlattım ve Korkuteli’nin göbeğinde böyle bir binanın imar cinayeti olacağını açıkça belirttim. Tarafsız bir bürokratın gelip olayı yerinde görmesini istedim. Biz o dönemde bu konuyla ilgili çok büyük bir mücadele ettik. Maalesef bazı mülkiyet sahiplerini de ikna ederek o binayı orada diktiler. Hem de normal şartlarda müteahhitlere yüzde 50 ile verilecek çok kıymetli o yer maalesef yüzde 38 gibi bir oranla verilmiş. Şimdi belediyenin ne kadar mülkiyeti var o bile bilinmiyor. Pazarcıyı ordan oraya sürüklenmesinin müsebbibi Ömer Niyazi İşlektir” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.