EE DAHA DAHA NASILSINIZ?

Ee? daha daha nasılsınız?

Ben geldim diye mi kasıldınız?

Bu güne özel mi toplantınız?

Cenazem mi var? ışıl ışılsınız?

Kısa bir aradan sonra Sura İskenderli’nin bir şarkı sözleriyle haftaya başlamak istedim. Sizlerin de iyi bir hafta geçirmenizi dileyerek bu haftanın ilk yazısına başlayalım.

Ak Parti’de hummalı bir çalışma var. Belediye Başkan adayları yavaş yavaş belirleniyor.

Öğrenebildiğim kadarıyla, Cumhurbaşkanımız Ekim veya Kasım’ın ilk haftasında belediye başkan adaylarını açıklayacağı şeklindeydi.

Bu nedenle belediye başkan adayı olmak isteyen ilçe başkanlarına istifa etmeleri yönünde talimatlar hazırlandı. Antalya’da hem belediye başkanlığı için hem de performansı düşük bazı ilçe başkanlarının görevden istifa ettirilerek yerel seçimlere taze kan, taze ilçe başkanları ile gitmek için hazırlıklar tamamlandı.

Yanlış bilgilendirmeyeyim ama eli kulağında, yakında ilçe başkanlarının değişimlerini duyarsınız.

Ak Parti özellikle CHP’li Büyükşehir Belediyelerin alınması için Büyükşehir adaylarını da erken açıklayacak. Başkan adaylarının kitlelere sıkıştırılmış zaman dilimi içinde değil de, daha rahat ulaşabilmesi için.

CHP’de ise kongreler devam ederken, genel merkezdeki arkadaşlar kulağıma Nilüfer Deveci’nin adını fısıldadılar.

Geçtiğimiz günlerde Kadın Kollarının düzenlediği toplantıya katılan Antalya İl Kadın Kolları Başkanı Nilüfer Deveci, Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka’yla birlikte Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmüşler.

Aylin Nazlıaka’nın desteğini arkasına alan Nilüfer Deveci, Kepez’e kadın aday olarak belediye başkan adaylığına talip olmuş.

Hayırlı-uğurlu olsun Nilüfer hanım. Canı gönülden başarılar diliyorum.

Eşiniz Alican Deveci bey, Kepez’e belediye başkanı olamadı ama gönül ister ki siz bu işi kotarın.

Antalya’da bize de bir kadın belediye başkanı görmek nasip olur inşallah.

Ammaaa,

İşte o ‘ama’ biraz sıkıntılı gibi.

Zira öncelikle Antalya’nın yerlisi artık mikro milliyetçiliğe geçiyor ve söylenilenin aksine Kepez Antalya nüfusunun yoğun olduğu ilçelerden birisidir.

‘Antalya’da kaç yıl yaşamak gerekiyor, Antalya’lı olmak için’ diyebilirsiniz.

Haklısınız ama bu dönem maalesef, şansınıza Antalya’lılarda mikro milliyetçilik ön planda. ‘Antalya’yı Antalya’lılar yönetecek’ şeklinde altta çok büyük bir dalga var.

Özellikle genel seçimlerde mülteci olarak aldığınız sığınmacı vekiller veya Antalya’lı olmayanların Antalya’dan vekil yapılmaya çalışılmasının bedeli çok ağır oldu. Maalesef Antalya’nın sadece 2 vekille temsil edilmesi karşısında oldukça öfkeli ve karnından homurdanan kitle demiyorum kitleler, gruplar, Antalya’lılar var.

Zaten genel olarak Antalya’lıların hafızasında ‘CHP içinde Antalya’lı siyasetçilere yer verilmiyor. CHP’nin kapıları Antalya’nın yerlisine ve yörüklere kapalı. Bizim haricimizdeki herkese açık. Erzincan’lı, Kars’lı, Denizli’li, Burdur’lu, Diyarbakır’lı, Tuncelili gelip Antalya’yı yönetmeye talip oluyorlar. Bir tane Antalya’lı gidip, Ağrı’da, Hakkari’de, Konya’da ilçe başkanı, belediye başkanı olmaya kalksın bakalım ne olacak? CHP genel merkezi Antalya’lı birisini Batman’dan belediye başkan adayı olarak neden göstermiyor? Veya İzmir’e, İzmir’in ilçelerinde sırf orada yaşıyor diye aday göstersinler bakalım. İzmir’in mikro milliyetçiliği ile çok iyi tanışırlarlar” cümleleri bana da yabancı değil.

Zira aynı şeyleri genellikle bir Antalya’lı olarak ben de söylüyorum.

Ama bunları sizi üzmek için söylemedim, sadece bilinsin istedim.

Çıktığınız başkanlık yolunda yeniden başarılar dliyorum.

Hayırlısı ise olsun.