EMEKLİLER KAHVESİ SENİ BEKLER

'Herkes yerini ve haddini bilsin lütfen, sonra biz bildirince küsüyorlar.'

Severim böyle kamyon yazısı gibi afilli yazıları ama, 

Gerçekten bazıları ‘At meydanında buhurdan yakmaya çalışıyorlar.’

Dün akşam saatlerinde iki  mesaj ardı ardına geldi. Kepez’deki ve Döşemealtı'ndaki CHP cenahından olan arkadaşlarımız, gönderdikleri mesajın altına bir tanesinin altına gülen emoji koymayı da unutmamışlar. 

Kendilerini CHP’li olarak tanımlayan birileri ‘Ortak akılla, demokratik ortak oluşumu” diye bir grup oluşturmuşlar. Kimin kurduğunu bilmiyorum ama içlerinde oldukça değerli insanlar ve partililerde var.

Dün bir mesaj paylaşmışlar. “İyi akşamlar. Gelecek hafta içinde gününü ve mekanını sizlerin önerisi doğrultusunda belirleyerek toplanıp görüş alış verişinde bulunalım. Büyükşehir Belediye Başkan aday adaylığı için Niyezi Nefi Kara, Kepez Belediye Başkan aday adaylığı için Adem Alkan, Döşemealtı Belediye Başkan Aday adaylığı için Menderes Dal ve Konyaaltı Belediye Başkan aday adaylığı için recep Çalı arkadaşlarımız hummalı bir çalışma yürütüyorlar. Kendilerine çıkmış oldukları bu yolda başarılar diliyoruz. Yol haritası belirlemede ve çalışmalara katkı sunmada nasıl olabiliriz bir araya geldiğimizde konuşalım” demişler.

İsimleri zikredilen belediye başkan aday adaylarını şöyle bir inceledim. Niyazi Nefi Kara milletvekilliği yapmış, bu memleketin evladı. Menderes Dal, Adem Alkan hepsi tamam da bu Recep Çalı ne iş onu anlayabilmiş değilim.

Bir süredir ‘Antalya’ya aidiyet duygusu’ diyorum başka bir şey demiyorum. Ama bazıları hadlerini gerçekten bilmiyorlar arkadaş.

Ziyaretime geldiğinde bu adama sordum “Kendini nereye ait hissediyorsun?” diye otomatikman “İstanbul” dedi. O zaman ne işin var senin Antalya siyasetiyle. Siyaset yapacaksan nereye ait hissediyorsan orada yap siyasetini diye yüzüne söyledim.

Antalya’ya geleli şurda 2 yılı dolmamış.

Götürsen bunu Çitdibine, yolunu bulup Hisarçandıra inemez. Kelbessos’a koysan, Alimpınarı’na çıkamaz . Kendisini mübrem zannedip, Konyaaltı’na belediye başkanlığı hayaline kapılmış sırma saçlım, selvi boylum.

Antalya’da partili hiç kimse kalmadı. Herkes seni bekliyordu!

Nerde kaldın, Konyaaltı’nın kurtarıcısı yaa Recep…

Adamdaki heves işte.

Daha önce de bu arkadaşa değinmiştim. Yine açıklamakta fayda var. Samsun’lu taze emekli Recep Çalı, ömrünü orta boy bir müdür olarak İstanbul belediyesi fen işlerinde geçirmiş. Bir ara Adalar belediyesine onlarca kişi gibi başkan aday adayı olmuş. Bakın aday değil, aday adayı olmuş.

Neyse, İstanbul Büyükşehir Belediyesi kazanılınca İski’ye genel müdür yapılacağını zannederken, kendisini Tekirdağ Belediyesinde bulmuş.

Emekliliğine 2 yıl kala, bir sahil kentine yerleşeyim deyip, ömrünün kalanını Antalya’da geçirmek istemiş. Rica-minnet Asat’ta pasif bir genel müdür yardımcılığına ataması yapılmış.

Geçtiğimiz günlerde, yaş haddinden emekli edilince düşünmüş, taşınmış ne yapayım? Diye. Aklına belediye başkanlığı gelmiş. Gözüne de Konyaaltı Belediyesini kestirmiş. “Ben belediye başkanı olayım” demiş geziyor ortalıkta.

Bazıları sever böyle heveslileri.

Adaylar belli oluncaya kadar o restorant senin, bu balıkçı benim ‘Seni başkan yapacağız’ diyerek beleşten yer-içerler. Arada bir bunları yolmak için fırsat kollayanlar vardır.

(Laf aramızda eyy yolucular işte bu gibilerin her bir tüyü size ananızın ak sütü gibi helaldir)

Recep dayııııı, Konyaaltı Belediyesinin koltuğunu sana vermezler ama Konyaaltı Belediyesinin emekliler kahvesi var. Yengeyle birlikte oturman için sana bir sandalye verirler. Ama sabah erken git, sandalye kalmıyor yorsa.

Başkanlığı isterim meclis üyeliğini kaparım diyorsan, seni meclis üyesi de yapmazlar Recep dayı haberin olsun.

NOT: Dün Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ kendi sosyal medya hesabından “Antalya Konyaaltı Lisesi öğrencilerinin 10 Kasım için hazırlıklara başlamışlar. Büyük bir anma töreni hazırlıyorlarmış. Ancak Milli Eğitim müdürlüğü müdahale ederek programdan ‘Hoş gelişler ola, Mustafa Kemal Paşa, İzmir Marşı ve Bülbülüm Altın kafeste’ şarkılarının çıkarılmasını istemiş. Bana ulaşan veliler tepki” diye yazmış.

Bunun üzerine Antalya il Milli Eğitim Müdürü yazılı bir basın açıklaması yaparak olayı yalanladı. ‘Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün 85. Ölüm yıl dönümünde özlem ve minnetle anılması hususunda gerçekleştirilecek olan program itina ve hassasiyetle hazırlanıp, sunulacaktır” denildi.

Dün ben de kısa bir araştırma yaptım. İşin aslı okul böyle bir program yapıyor. İlgili il müdür yardımcısı hanımefendi programın çok uzun olduğu konusunda okul yöneticileriyle fikir birliği içerisinde biraz kısaltma amacı ile “Bu şarkıyı çıkartalım, şu konuşmayı kısaltalım” şeklinde program yapıyorlar. İşte hazırlanan o taslak, sızıyor ve taa Ümit Özdağ’a kadar ulaşıyor.

İl Milli Eğitim Müdürlüğü de hemen duruma müdahale etmişler. Ne kadar uzun olursa olsun deyip, şarkıyı da türküyü de programa koyup, basın açıklaması yapmışlar.

Benim anladığım kadarıyla kötü niyet yok ama biraz manipüle ederek sızdıranlarda sanki biraz hesaplaşma niyeti var gibi.

Eyy, İl Milli Eğitim müdürlüğü yetkilileri vatandaşın ATATÜRK hassasiyeti bilenen bir şey. Böyle konularda siz de lütfen biraz dikkat ediniz.

ATATÜRK kırmızı çizgimizdir.

NOT 2: Bu gün Manşet Gazetesinde çok güzel bir haber vardı. Okumanızı tavsiye ediyorum. Döşemealtı Belediyesinin önünde adamın birisi bağırıyor "Hırsız vaaar" diye. O konu mühim arkadaşlar, bir el atın bakalım nedir o işin aslı.