HİÇ BİR ŞEY SÖYLEMEDEN ÇOK ŞEY SÖYLEDİ

Evet arkadaşlar dün TİMBİR Başkanı Selami Şahin ve diğer temsilci arkadaşlarla birlikte Antalya Emniyet Müdürü Sayın Sabit Akın Zaimoğlu’na ziyarette bulunduk.

Makama girerken çantalarımızı dışarda bıraktık. Bir güvenlik önlemi olarak yapılan bir şey. Kendi aramızda “Dışarı çıkınca benim çantada 5 euro vardı” diyelim diye geyik çevirdik.

İçeri girdiğim anda emniyet müdürünün sol tarafındaki duvar boydan boya Antalya’nın dört bir yanındaki Mobese kameraları ile karşılaştık. İkinci dikkatimi çeken şey ise baston ve kılıç koleksiyonu gözüme çarptı.

Tanışma faslının ardından ben daha önce görmediğim objeleri incelemekten sohbete dahil olmakta zorlandığımı fark ettim. Adam tam bir koleksiyoner.

Bir makam odasından daha çok mini bir müze şekline dönüştürmüş.

Antika eşyaların arasında tam Emniyet Müdürünün karşısında ye alan son derece ilginç bulduğum bir saat vardı. Metal bir çubuk üzerinde takvim yaprakları gibi yapraklar vardı. Bu yapraklarda sadece rakamlar var. Ve saat ve dakikası geldiğinde bir yaprak atıyordu.

Ben saati fark ettiğimde 13.20 civarındaydı. Çıkarken yeniden göz attım. Takvim yaprakları tek tek düşmüş ve 13.39’za gelmişti.

Öyle ilginç baston koleksiyonu vardı ki anlatamam. Bir tanesi gerçek geyik veya keçi toynağından yapılmıştı.

İlgimi çeken bir başka sopayı gördüm. Ucu metal sivriltilmiş uzun bir şey. Mızrak desen değil, askı desen değil. Meraklıyım böyle şeylere. Bu nedenle sordum müdür beye “Bu nedir müdürüm” dedim.

Abhaz alabaşa’sıymış.

Ayaküstü kısaca işlevini anlattı. “Üst çengel gibi yer çadır desteği, yandaki çıkıntı ceket asmaya, altı ise bir silah olarak kullanılırmış. Ama asıl amacı çok başka abhaza kültüründe alabaşa çok önemli bir yere sahiptir. Herkes alabaşa’nın sahibi olamaz. Alabaşa bilgeliği, saygınlığı, adaleti ve otoriteyi temsil eder. Bilge kişiler kendileri konuşmaz, alabaşayı konuştururlarmış. Toplumsal törenlerde, toplantılarda önemli kararlar alınırken veya yemin edilirken “Alabaşa’nın yere çakılması” ile o karar kesinleşmiş, yemin bozulmaz hale gelmiş olur. Alabaşa’yı yere saplama sessizce, sakince yapılırsa, “Acele etmeye gerek yok, düşünelim” anlamına geliyormuş. Sapı çıkışa doğru – yoldaşlarına bir işaretti: “iş bitti.” veya başka bir durumda: “Artık konuşmaya gerek yok. Bir daha gelme demektir” dedi.

İlginçmiş!

Yazının en altına alabaşa’nın fotoğrafını koyuyorum.

Zeytinköy’de yapılan operasyondan bahsettik.

Meğer operasyon henüz bitmemiş, bu operasyonlar artık sürekli hale getirilmiş. Müdür bey, “Torbacıları toplayıp cezaevine koyduğumuzda uyuşturucu fiyatları bir anda fırladı. Artık ucuz uyuşturucuya ulaşımı ortadan kaldırmış olduk. 30 olan devriyelerimiz 80’ne çıkardık. Müşteri biniyor taksiye, geliyor Zeytinköy’e. Trafik polislerimiz sürekli Zeytinköy civarında. Buraya müşteri getiren taksiciye iğne iplik bulundurmadığı gerekçesiyle bile ağır cezalar yazacağız. Operasyondan sonra taksiyle Zeytinköy’e bir adam gelmiş. Tabi almış arkadaşlar bunu. Adam Ankara’lı ve geldiği gibi Antalya’ya taksiye atlayıp niye buraya gelsin? Sonunda itiraf ediyor. ‘Burada uyuşturucu satılıyor diye duymuştum ve Uyuşturucu almaya geldim’ diye. Şimdi Zeytinköy’ün tam ortasına da polis merkezi kuracağız.” Dedi.

Benim kulaklar dikildi elbette.

Emniyet Müdürü yeni bir sistem kuruyor şimdi Antalya Mobeselerine.

Artık tıpkı Amerika, İngiltere veya herhangi bir avrupa ülkesinde olduğu gibi mobeselerde “Yüz tanıma” sistemi getirilecek. Her polisin elinde bulunan tablet veya cep telefonundan sistem kendisine en yakın polise sinyal gidecek. “Senin 50 metre uzağında filanca aranan şahıs var” diye.

Polis, kendi ekranına düşen şüpheli şahısın o an üzerindeki kıyafetlerle birlikte görüntüsünü aldıktan sonra çevirecek şüpheliyi, parmak izini kontrol edecek. Bu her sistemde az da olsa yanılma payına yönelik olarak yapılacak. Aranan şahıs ise gözaltına alacak, değilse (Kusura bakmayın) deyip gönderecek” dedi.

Amma bu sistemin en güzel yanı şu:

Bu sisteme cinsel suç işlemiş, hırsız, veya torbacıları ayrıca sisteme yükleyecekler. Yüz tanıma sistemi ile suç işlemese bile yine devriye gezen en yakın polise sistem otomatik olarak “Sizin bölgenize yakın, cinsel suç işlemiş veya hırsız girdi” diyor. Böylece polis, sorumlu olduğu bölgede hırsızın olduğunu bilecek ve duyarlılığını en üst seviyeye çıkartacak” dedi.

Ki Antalya’da bu devrim olur artık.

Artık sisteme ayrıca “Kadına şiddet” uygulayanlar da eklenirse tadından yenmez gari.. .

Kadınların Kades uygulamasına gerek kalmadan uzaklaştırma kararı alınmış bir koca, karısının evine yaklaşırsa sistem hemen en yakın polise bilgi verebilir.

Gelelim en önemli konulardan birisine. .

Müdür beye yekten sordum. “Biliyorsunuz kamuoyu gündeminde büyükşehir veya bazı ilçe belediyelerine operasyonlar yapılması konuşuluyor. Bu operasyonlar hakkında ne diyorsunuz?” dedim.

Bir an başını öne eğdi, baş parmağını dudaklarına yasladı ve dönüp bakarak “Şimdi bu konu hakkında bir şey söylemem doğru olmaz. Ama çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

Sayın müdürümüz ‘bir şey söylemeden çok fazla şey söylemiş’ oldu