Dün Başkan Muhittin Böcek’in Sur Yapı’daki tamamlanan dairelerin anahtarlarını verme ve Pazar yeri temel atma törenine katıldım.

ABB’de ne kadar üst düzey görevli varsa ‘Işıltılı hayatlarına’ bir süre ara verip törene gelmişler.

CHP İl Başkanı Nail Kamacı, Muhittin Böcek’in yanı başında yerini almıştı.

Törende konuşan Muhittin Böcek’in rakamları hafızasında tutmasına şaşırdım.

Kürsüye ilk çıkan Kepez Mahalle Muhtarı Yusuf Küçükkaya, Sur Yapı’da oturmaya başlayan binlerce mahallelinin sesi olarak konuştu ve “Bizim en büyük sorunumuz başıboş köpeklerdir. 20-25 köpeğin oluşturduğu sürüler halinde dolaşıp sokaklarda tehlike saçıyorlar. Her gün mutlaka birkaç kişinin ısırıldığı şikayeti geliyor. Özellikle çocuklarımız ve kadınlarımız korku içerisinde ve sokağa çıkamıyorlar. Mahalle sakinleri için daha tehlikeli bir hal almadan başıboş köpeklerin toplatılmasını ve bu konuya bir çare bulunmasını istiyoruz” dedi.

Hayvansever olarak kendilerini tanımlayanların bir kısımı mama lobisinden aldıkları primler, maaşlarla köpekleri kutsallaştırıp, diğer hayvanları yok sayması nedeniyle şu anda böyle bir sorunumuz var.

O cenaha göre, yedikleri tavuklar, kebaplar ağaçlarda yetişiyor. Onlar hayvan değil!

Kutsallaştırdıkları köpekleri beslemek için başka bir hayvanın ciğerlerini söküp onun önüne yemesi için koyabilir. Kendisine hayvansever diyen kişi olarak bundan hiç rahatsız olmaz. Ciğerleri sökülen kuzular için mama lobisi onlara para ödemiyor çünkü.

Neyse başlamışken şu Altınportakal olayına da değineyim bari.

Seçim arefesinde çıkartılan Altınportakal krizi ABB Başkanı Muhittin Böcek’e kumpas olduğu gün gibi aşikardır.

Altınportakal kriz ve kumpasının baş aktörlerinden olan festival yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu’nun kibir kokan her açıklaması krizi daha da büyüttü.

Altınportakal Film Festivali ön jürisi, son jürisi ne kadar ilgilisi varsa, 60 yıllık geçmişinde ilk kez karakolluk oldu.

Gelinen noktada, Sayın Böcek bu festivali size yaptırmamak için ellerinden gelen her şeyi yapacaklar.

Bu yıl festival yapabilmek için burunlarından kıl aldırmayan film sektörünün kapısına gitmekten vaz geçin. 

Öyle de olsa, böyle de olsa hiç dahliniz olmadığı bu konuda sizi suçlayacaklar.

Bu konuyu gündeminizde tuttuğunuz süre içinde sizin karnınızın yumuşak yerini bulmuş gibi vuracaklar.

Ve sonunda bir gün Kültür ve Turizm Bakanlığı “ABB Başkanı Muhittin Böcek bu işi beceremedi. Festivali biz yapıyoruz” deyip, Altınportakal Film Festivalini belediyenin uhdesinden alırlarsa hiç şaşırmayın.

Keşke 'Festivali iptal ettim' dediğiniz yerde kalsaydınız.