İyi bir hafta geçirmenizi dileyerek bu haftanın ilk yazısına başlıyorum.

Bu günkü konumuz Ak Parti Antalya milletvekili Tuba Vural Çokal.

İyi Partiden vekil seçilip, Ak Partiye geçmişti.

Her neyse 18 Şubat 2024 tarihinde İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü ile desteklendiği iddia edilen “Sokak hayvanlarını eğitiyoruz, hastalarımızı tedavi ediyoruz” diye abuk bir proje yapılmış.

Ammaaaa, durun bir dakika. . .

Biliyorsunuz ülkemizdeki mama lobisinin ve özellikle bazı avrupa ülkelerinin semirttiği bazı derneklerin çığırtkanlarının tüm engellemelerine rağmen ‘sokakta başı boş hayvan olmayacağı anlaşılarak’ geçtiğimiz yıl meclis tatile girmeden bir kanun çıkartıldı. Buna göre sokakta başı boş gezen köpekler belediyeler tarafından toplatılacak ve hasta-yaralı-saldırgan köpekler ötenazi yapılacaktı.

İktidarın çıkardığı toplum yararına olan yasaları sırf muhalefet etmek için kabullenemeyen CHP’li belediyeler genel başkanları Özgür Özel’in talimatı ile “Yasaya uymayacağız” diye beyanatlar verdi.

(Bu arada Ak Partili ve CHP’li bazı vekillerin kedi-köpek maması satan firma sahibi veya ortağı olduğunu duyuyoruz)

Sözde proje devreye girdikten yaklaşık 6 ay sonra durumun vehametini kavrayan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bizzat milletimizin başına bela edilen başı boş hayvan terörüne son vermek için 24 Temmuz 2024 tarihinde “Birileri ısrarla görmezden gelse de Türkiye’de bir başıboş köpek sorunu var. Milletimiz bizden bu sorunu çözmemizi istiyor. Ülkemizin dört bir yanından yükselen feryatlara sessiz ve tepkisiz kalmamız düşünülemez.” Sözleri ile bu mücadeleyi başlattı.

Daha iki ay önce Konya'da yaklaşık 10 sokak köpeğinin saldırısı sonucu yaşamını yitiren Rana El Selci olayı sonrası net mesajlar veren Sayın Erdoğan, "2 yaşındaki Rana yavrumuza Allah'tan rahmet diliyorum. Böyle bir vahşetin 2025 Türkiye'sinde yaşanmasının hiçbir izahı olamaz" ifadelerini kullandı.

Devamında geçtiğimiz günlerde yasayı uygulamayan belediye başkanlarına yönelik olarak başıboş köpek sorunuyla mücadelede siyasi parti ayırt etmeksizin tüm belediyelerin görevlerini yerine getirmesi gerektiğini belirterek "Farklı bahanelerle görevini yapmayanlarla ilgili bundan sonra daha zorlayıcı tedbirleri devreye alacağız" açıklamasını yaptı.

Bu arada hastane içlerine bile girmiş olan başı-boş köpeklerin hastanelerden uzaklaştırılması evcil veya sahipli bile olsa, hastane içine kedi-köpek sokulması YASAKLANDI. . . . .

Ama tüm bunlara rağmen Antalya’lı vekilimiz Tuba Vural Çokal hanımefendi, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı saçının teline takmayarak; hastanelere hayvan sokulmasının yasak olduğunu bile bile milletvekilliği forsunu kullanarak almışlar bir köpeği, varlığı teyide muhtaç, olsa bile yeni kanun ile lağvedilmiş bir projeyi gerekçe göstererek Bursa’da kanser tedavisi gören hastaların yanına götürüp, yatağına çıkartıp bir de poz vermiş.

Ben fotoğrafları inceledim.

Gencecik bir kadın kanser tedavisi görüyor. Cumhurbaşkanını saçının teline bile takmayan iktidar vekili Çokal gelmiş, kemoterapi aldığı için bağışıklık sistemi iyice düşmüş kadının yatağına oturtmuş.

Kadının yüzündeki çaresizliği ve zoraki gülümsemeyi görmeniz lazım. Fotoğraf çekilirken mutlaka “Gülümseyin” komutu verildiği için çaresizce bakmış kameralara.

Allah aşkına kadının derdi köpek mi?

Her neyse sorsan “Reisimin emrindeyim” diyecek olan Tuba Vural Çokal vekil bunu yayınladığı andan itibaren gelen tepkileri kesinlikle okumanız lazım.

Milletin hizmetkarı olmak yerine, mama lobisinin hizmetkarı olmayı tercih eden vekil Çokal’ı eleştiren, onun doktor diplomasından şüphe duyanlar, olumsuz binlerce yorum, binlerce twit atılıp, haberlere konu olunca sonunda paylaşımındaki yorumları bloke etti.

Ama ben birkaç ekran görüntüsü aldım. Bunlar en hafifleri bilginiz olsun.

“Meslek etiği ihlali. Bir hekim olarak enfeksiyon riski taşımasına rağmen kanser hastalarının yatak ve diğer kişisel alanlarına köpek götürmüş. Kamu gücünün kötüye kullanımı”

“Bu Tayyip Erdoğan’ın davasına ihanettir”

“Sayın Cumhurbaşkanım, vekilimizin doktor diplomasının araştırılmasını istiyoruz. Onkoloji hastalarının yanına hayvan sokması akla ziyan bir davranıştır”

“Psikoloji servisinden randevunuz oluşturulmuştur. Adınıza yazılacak ilaçları eksiksiz kullanmanız gerekmektedir”

“Sayın Cumhurbaşkanım bu uygulama kesinlikle yanlıştır. Vekiliniz bu uygulamayı yaygınlaştıracaklarını ifade ediyor. Bu milletvekilleri sizin yaptığınız hizmetleri sıfır ile çarpmak için özel bir çaba içindeler. Bilginize”

“Mama lobisini destekleyen bir vekil olması yüksek ihtimalle ki, hastaneye hasta yatağına köpek getirebilecek kadar hijyenden uzak bir doktor”

Bunun gibi abartısız söylüyorum binlerce yorum. .

Sayın vekilimiz İyi Partiden, Ak Partiye yanladığı gibi, şimdi de CHP’ye yanlamaya çalışıyor galiba

Ne demişti o dönemki İyi Parti sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu “Tuba Hanım'ı seçen seçmen İYİ Parti'ye oy vermiştir. Seçmene vefasızlık vatana millete vefasızlık olarak da yansıyabilir. Bir kere vefasızlık eden her zaman vefasızlık edebilir.”

NOT: Bakkallar Odası Başkanı Şahin Aba tefecilik iddiasıyla tutuklandı biliyorsunuz. Şahsi olarak Şahin Aba’yı severim. Sevimlidir ve öyle içinde kötülük olan, kafasında şeytanların oynadığı bir adam değildir.

Samimiyetime ne kadar inanırsınız bilmem ama tutuklanmasına gerçekten üzüldüm.

Evet kendisine gelmesi gerekiyordu, şöyle bir silkelenmesi lazımdı ama tutuklanması biraz ağır oldu galiba.

Tanıdığım Şahin Aba’ya cezaevi hiç iyi gelmeyecektir. Psikolojisi alt-üst olur.

Ayrıca buradan kaldığı cezaevi yetkililerini de uyarayım. Şahin Aba’nın tefecilikten tutuklandığını öğrenen bazıları onu orada haraca bağlayabilir. “Bunda para çok” diye cezaevinde tehdit ve şantaj yapabilirler. İşinizi size öğretmek gibi olmasın ama lütfen tedbirinizi ona göre alınız.

Bu arada Mehmet Ali Alkan rüşvet suçlaması ile tutuklandığı sırada Şahin Aba her türlü yanındaydı. Buna en yakın tanıklardan birisiyim.

Sonrasında da hep yanındaydı. Daha geçenlerde bir kefalet kooperatifinin seçiminde yine Şahin Aba’yı ve yanındaki elemanı kukla gibi kullandın.

Hadi bakalım Mehmet Ali Alkan, sıra sende.

“El eli yürse, elde döner yüzü yür.”

Sırf kendin için çalışma.

Elini cebine at biraz.

Paşabahçe’den 3-4 bin liralık kahve takımını al koltuğunun altına, Şahi Aba için de şöyle ziyaret et birilerini. .