KÖŞEBAŞI

Her zaman kötü-fena şeylerden bahsedecek değiliz. Bu gün sizlere güzel yürekli bir insandan bahsedeceğim. İsmi Ahmet Çevik.

Polis çocuğudur, babasını da çok iyi tanıyorum. O’ da mesleğinin hakkını veren bir polisti. Antalya Barosuna kayıtlı avukatlık mesleğini icra ediyor. Ahmet kardeşim normal davaların yanı sıra, bir çok kişinin umutsuz vaka olarak değerlendirebileceği davaları da üstlenir. Mesela bir çok vatandaşımızın olağan karşıladığı askeri deyim ile “Eğitim zayiatı” olarak değerlendirdiği kışlalarda şüpheli asker ölümleri üzerine gitti. Sevgili Ahmet, hafızam beni yanıltmıyorsa kendisine gelen bir dava dosyasında eğitim zayiatı olarak değerlendirilen askerin şüpheli ölümünde aslında bir komutanın dayak atması neticesinde meydana geldiğini ortaya çıkarmış ve açtığı davayı kazanmıştı.

Bu davanın ardından Türkiye’nin dört bir yanından aynı durumda olan onlarca aile Av. Ahmet Çevik’e ulaşmışlardı. Evlatları çeşitli şekillerde askerlik vazifesi yaparken ölen ailelerin çoğalması üzerine Ahmet’in önderliğinde önce platform, ardından “Askeri Şüpheli Ölümler ve Mağdurları Derneği” kuruldu. Sesini kimseye duyuramayan ailelerin bir araya gelerek kurduğu derneğin avukatlığını ve sözcülüğünü yine Ahmet Çevik yaptı.

Toplumun dışladığı eşcinsellerin, lgbt’li bireylerin avukatlığını da Ahmet yaptı. Antalya Barosunda görev aldı.

Eften-püften bir nedenle sınır dışı edilmesi karar verilen Kongo’lu Marlene Missoni’nin de avukatlığını yaparak deport işlemlerini önledi.

Buraya kadar yaptıkları ve toplumun görmezden geldiği, çoğu kimsenin yok saydığı insanlara el uzatan birisidir Ahmet. Müvekkillerinin sorununu kendi sorunu adleder ve çalışırken öyle çalışır. Gece-gündüz hiç fark etmez her zaman ararsınız ve o her zamanki nezaketiyle cevap verir. Huyudur. Siz bir şey sorarsınız, o size geniş ve detaylı bir şekilde sizi bilgilendirir. Öyle bir bilgilendirir ki, ikinci bir soru sorma gereğini bile hissetmezsiniz.

Geçtiğimiz günlerde öğrendim ki, bizim Ahmet çok güzel şiir yazıyormuş. Yazdığı yüzlerce şiirlerinden bir demetini okuyucularıyla buluşturmak üzere şiir kitabı basılmış. “Acını öyle yüreğimde hissettim ki, sadece sana yazdım” demiş kitabında.

O duyguların şiire dönüşmesi çok olağandı. Evladı ölen bir anne ve babanın acısını hissetmek, tam tüm ümitleri tükendiğinde “Deport işlemin iptal edildi” diye müjde verdiği müvekkilinin mutluluğunu hissetmek, tek suçu eşcinsel olduğu için kafası kırılan, gözü moraran gencin yaşadığı acıyı hissetmek için çok duyarlı olmak lazım çok.

Ahmet yaşadığı inişli çıkışlı, acılı, mutlulukla olan duygu dalgalanmalarını şiir olarak dizelere dökmüş.

Kıramadığı dostları vardır sevgili kardeşimin. Sevdiği insanlar, üzerine titrediği insanları vardır Ahmet’in. Çok renkli bir dünyası vardır .O bir insandır ve sevgili kardeşim bu hayatta para değil, kendisine insan biriktiriyor. Sakın renklerini kaybetme ve selam olsun içimizdeki insan Ahmet’e. . . 

NOT: Av. Ahmet Çevik'in "Sadece sana yazdım" şiir kitabını D&R, İdefix, Kitap Kurdu, Kırmızı Kedi, İstanbul Kitabevi, Sözcü Kitabevi ve tüm satış noktalarından+Tunç Yayıncılıktan temin edebilirsiniz