Antalya Haberal

KARŞI DEĞİL, DESTEKLİYORUM

25 Temmuz 2025 Cuma 09:59

Benim Antalya’lı milliyetçiliğime takılan bazı arkadaşlar arada bana laf geçirince kızarmış iki kuzu butu yemiş gibi manevi olarak rahatlıyorlar, mutlu oluyorlar.

Benim mikro milliyetçiliğimden size ne kardeşim? Size mi soracağım memleketimi sevmek için

Nerenin milliyetçiliğini yapayım? Siz talimat verin isterseniz bana, o kentin milliyetçiliğini yapayım bari.

Nerdeyse Antalyalı olduğumuz için suçlu ilan edileceğiz.

Yetmez ağzıma da iki de tokat atın bari.

Bizim Ali Taş rafık da bunlardan birisi ve yıkılacak olan müzenin üzerinden bana köşe yazısında kendince laf sokmuş!

Açıkça yazayım. . Müze binasının yıkılmasına ve yeniden inşa edilmesine karşı değilim, aksine destekliyorum.

Antalya müzesinin yeri, meteoroloji binasının, uygulama oteli alanının, karayolları misafirhanesi ve sosyal tesisler, lojmanın olduğu yer ve DSİ’nin sosyal tesislerinin olduğu yerler zaten rant elde etmek isteyenlerin her daim gözdesi olan alanlardır.

Buralar Antalya’nın en kıymetli, paha biçilemeyecek yerleridir.

Yarım yamalak bilgimle söyleyeyim.

Antalya öyle bir antik bölge üzerinde kuruludur ki, anlatılamaz. . Pamfilya, likya birliği ve kilikya’nın tam ortasında kurulmuş bir şehir. .

Alanya’dan başlayarak, bildiğiniz isimleri ile yazayım. Side, Perge, Sillyon ve Aspendos. Antalya’ya yukardan bakan Termessos. Devam edelim. Korsan kentimiz Phasalis yani bizim dilimizde Fasalis. Devamında Olimpos, Myra Antik kent, Noel Baba kilisesi, Patara Antik kent, Finike ve Kumluca’ya tepeden bakan Arikanda . . .

Yani sizin anlayacağınız büyük bir hazinenin üzerindeyiz.

Müze binasının depoları dolmuş taşıyor. Güzelim antik eserler maalesef sergilenecek alan olmadığı için depolarda bekliyor.

1919 yılda Süleyman Fikri Erten tarafından el yordamı ile kurulan müze, 1922 yılında Panaya Kilisesine taşındı. Oradan Yivli minareye, ardından 1972 yılında yapılan şimdiki müze binasına taşındı. Ve bu müze 1988 yılında Avrupa Konseyi Yılın Müzesi ödülünü aldı.

Aldı ama aradan geçen 53 yıl içinde elde edilen eserler hep depolarda.

Bina aynı bina ama, sergilenen eserler sıkış-tepiş.

Tiflis’te bir müzeye gittim. Sadece bir tane takı için ayrı bir oda yapmışlar. İçeri girdiğiniz anda onlarca takı görüp, kafanız karışmıyor. Tek objeye odaklanıyorsuz.

Ek binalar yapıldı olmadı, geçici yaptılar olmadı. Devlet buraya 2.5 milyar lira ayırıyor yeni ve güzel konseptli bir müze yapmak için biz de sırf iktidarın her yaptığına kötülemek için “Hayııır, olamaz” diyeceğiz öyle mi?

 

 

Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yenilenme projesiyle ilgili Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz açıklama yapıyor. Yenilenme kararının, müze binasının depreme karşı dayanıksız olduğunun bilimsel raporlarla ortaya konması sonrası alındığını vurgulayarak “Projenin yaklaşık 2,5 milyar liralık bir yatırımla Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından gerçekleştirileceği ve 2026 yaz sezonuna kadar tamamlanmasını hedefliyoruz” dedi

Müzenin bulunduğu alan korunacak, eserler ise geçici olarak güvenli depolarda saklanacak. Kent dışına taşınma veya alanın başka bir yapıya dönüştürülmesi gibi bir durumun kesinlikle söz konusu olmadığını kesin ve net ifadeler ile yapılan açıklamaya bile inanmıyorlar.

E biraz da bu açıklamalara inanmayanlar haklı yani. Hep böyle açıklamalar yapılır, ardından hooop karar değişir ve bakarsın rezidans yapılır.

 

Ama bu sefer öyle olmayacak. Yapılacak müzenin çizim ve görsellerini de paylaşmışlar.

Madem öyle Muratpaşa Belediye binasının yıkılması kararı alındı.

Geçen de meclisten geçti galiba yanlış hatırlamıyorsam.

Orası yıkılacak, altı alış-veriş merkezi üstü belediye, onun üstü ise onlarca kat rezidans olacak.

Asıl ona itiraz etmeniz gerekmiyor mu?

Başkan belediye binasını satıyor daha ötesi var mı?

 

NOT 1: Bakkallar Odası Başkanı Şahin Aba’nın tefecilik, intihara neden olma iddianamesi hazırlanmış. Galiba 8 Ağustos tarihine duruşma günü vermişler.

 

NOT 2: Şoförler Odası Başkanı Mehmet Ali Alkan ortalıklarda pek gözükmüyor. Ya tatilde ya kamyonculara plaka tahdidi işiyle uğraşıyordur diyordum. Malum taksicilik mesleğini bitiren adam olarak tarihe geçti. Plakalar teneke oldu, alan yok-satan yok.

Martı Tag’ın sahibi Oğuz Alper Öktem bas bas bağırıyor, meydan okuyor “Çağlayan’da duruşma var ve bir Allah’ın kulu taksici duruşmaya gelmedi. Nerdesiniz?” diye. Bu paylaşımın üzerinden birkaç saat geçtikten sonra Çağlayan Adliyesi önünden bir fotoğraf paylaşmış.

Açık söyleyeyim foto-montaj gibi geldi bana. Arka fonda yazlık kıyafetler ile insanlar ama önde Mehmet Ali Alkan kışlık ayakkabı ve kıyafetlerle.

Naptınız Sayın Alkan, “İstanbul’a gitmeden gitti gibi yapay zekayla kendinizi çağlayan adliyesinin önünde konumlandırmış olabilir misiniz?

Ha unutmadan nasıl rüşvet aldığını, paraları nasıl cukka ettiğini yazılan gerekçeli kararın çıkmış haberin olsun.

Eee Sadullah Kabakuşak döneminde Şoförler Odasında çaycılık yaparken başkanın kızıyla evlenmek herkese nasip olmaz!

Çaycılıktan, araba yıkamadan böyle servet ancak rüşvetle açıklanabilirdi.

Şimdi alnının ortasına Rüşvetçi Başkan olarak mahkeme kararıyla tescillendin.

Amaaan bundan sonrası koymaz sana, istediklerini desinler.

Ayşe yengeme baki selamlar.

 

 

Facebook'la Yorumla
İlk yorum yazan siz olun
Adınız Yorumunuz
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarın Diğer Yazıları

04 Aralık 2025 Perşembe 12:12

ANTBİRLİK HARAÇ-MEZAT

02 Aralık 2025 Salı 09:07

TOPLAŞIN CÜMBÜŞ VAR!

01 Aralık 2025 Pazartesi 10:38

ÇOK GÖRDÜLER

28 Kasım 2025 Cuma 10:56

BİR KONUŞTU PİR KONUŞTU

27 Kasım 2025 Perşembe 09:52

O BUNU ÇOKTAN HAK ETTİ

1