Bu gün de siyaset yazmayacağım.

Siyaset yaza yaza bazen gözümüzün önündeki şeyleri kaçırıyoruz.

Mesela Muratpaşa Ziraat Odası, Muratpaşa Mahallesi 5287 Ada, 1 parseldeki 1385 m2 arsasını 30 milyon muhammen bedel ile satışa çıkarmış.

Sosyal tesis alanı olarak geçen bu çok değerli arsayı, üyesi olan çiftçi kardeşlerimize sosyal tesis yapmak yerine 30 milyona satacaklar.

Muratpaşa Ziraat Odası bu arsayı satma gerekçesi nedir?

30 milyonluk ne ihtiyaç var da satıyor?

Offf of, nerden tutarsan tut, elinde kalacak bir konu.

Adamlara kimse hesap sormuyor ki?

Devletin hangi birimi ilgileniyorsa şuna bir bakın ya hu!

30 Milyonu nereye harcayacaklar çok merak ediyorum. Kıbrıs’ta istişare toplantıları bu günlerde çok meşhur.

Duyduğum kadarıyla ziraat odaları yöneticileri elleri ceplerinde o kadar çok yeri geziyorlar ki, ama göze batmamak için sosyal medyada fazla fotoğraf vermiyorlar diye biliyorum.

Bence çok doğru yapıyorlar.

Anası ağlamış çiftçi bunları termal otellerde, Kıbrısta 5 yıldızlı otellerde görseler yedi cedlerine rahmet okurlar.

Ha 14 Aralıkta yapılacak ihale açık arttırma değil, kapalı usul yapılacakmış.

Devamkeeeeeee

ASAT ÇAMUR SATIYOR

Şaşırdığım bir başka ihale satışı ise ASAT’dan geldi.

ASAT Genel Müdürlüğü Hurma Atıksu Arıtma Tesisinde üretimi yapılan, 360 gün süre ile taşınması ve enerji üretilmesi amacıyla nihai bertaraf sağlanacak tesislere verilecek olan 7.500 ton kuru ürünün Antalya Su ve Atıksu İdaresi Genel Müdürlüğü İhale Yönetmeliği 29/a maddesine göre Kapalı Teklif Usulü ihale ile satışı yapılacaktır” denilmiş.

Hemi de 9 milyon 214 bin, 050 lira muhammen bedel ile

Bu kuru ürün nedir acaba? Asat sudan başka ne satıyor acaba diye merak ettim.

Hemen altında yazıyordu

Üretilen Kuru Çamur Miktarı : 6.000-7.000 tonmuş.

Valla helal olsun, arıtma tesisinden çıkan çamuru bile satıp, kuruma para kazandırıyorlar.

Ama nasıl bir çamursa artık, 9 milyon 214 bin 050 liraya satılacak.

NOT: Kadın taksici Hatice Çağar'la ilgili tüm birimler tam siper yattılar. Ne UKOME Daire Başkanı Sayın Nurettin Şengün, ne Şoförler Odası Başkanı Mehmet Ali Alkan ve Belediye, ne kadın derneklerinden ses çıkmadı. 

Öncelikle Sayın Mehmet Ali Alkan, hatırlarsanız Yenigün Taksi durağı ile ilgili olarak bir kadının başlattığı mücadelenin sonunda cezaevini boylamıştınız. Bakın burada bir kadın direniyor ve mücadele ediyor. Destek olmanızda fayda vardır. En azından tarafları bir araya getirip konuşmak sizin yararınıza olacağını düşünüyorum. Yasal olarak zaten davalar karşılıklı birbirini takip ediyor. 

Sayın Nurettin Şengün beyefendiden ses çıkmamasını ayrıca yadırgadım. Kendisi emniyet kökenli olması hasebiyle daha duyarlı olacaklarını düşünüyordum. 

Kadın dernekleri ise bildiğiniz gibi. Süslenip, püslenip salonlarda tiz sesleri ile "Kadına şiddete karşıyız" nutukları atıp, yiyip-içip geziyorlar. Ha sosyal medyaya fotoğraf atmayı ihmal etmeyip, bir de kendilerine "Biz aktivistiz" diye ünvan uyduruyorlar.