Hafriyatçılar ve Nalburiyeciler Odasının olaylı başkanı Özgür Bucaklı istifa etmiş!
Yerseniz buyurun. . .
Adam kafayı çekip çekip, “Delikanlıysan filanca yere gel” diye rakibini düelloya çağırıyor. Rakibi blöfünü görüp, verdiği adrese gelince bu sefer üst düzey bir devlet bürokratı tanıdığının vasıtası ile polisleri oraya yığıp, “Yetişin komşular linç ediliyorum” diye yaygara koparıyor.
O üst düzey bürokratı Antalya Valimiz Sayın Hulusi Şahin daha iyi tanıyor.
Sonrasında kamuoyuna “Koruma kararım vardı” gibi akla gelmeyecek bir gerekçeler sıralanan açıklama yapıyor.
Ama yapabildiğim araştırmaya göre Özgür Bucaklı’nın koruma kararı filan yok.
Hangi mahkeme veya Valilik’ten koruma kararı verildi acaba?
Sen zannedersin ki, devlet sırlarının emanet edildiği birisi de ve koruma kararı verilmiş!
Erzurumlu Teyyo emmi gibi sallamasyonda sınır yok!
Şimdi de oda zarar gördüğü gerekçesiyle istifa ettiğini duyurmuş.
Yarın; “Yönetim Kurulundaki arkadaşlar ve üyelerimiz istifamı kabul etmiyor. Devam ediyorum” diye açıklama yaparsa şaşırmam.
Odalardan devam edelim.
Biliyorsunuz Şoförler Odası Başkanı Mehmet Ali Alkan, “Rüşvet almak suçundan” hakkında hapis cezası ile hüküm kurulmuş birisi. Elbette itirazlar sonucunda bu karar bozuldu.
Bozulma gerekçesi ise üst mahkeme “Bu sadece rüşvet değildir. Kendisi kamu görevlisi sayıldığı için TCK'nın 250'nci maddesinde de belirtildiği üzere kamu görevlisinin görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak kendisine ya da bir başkasına yarar sağlanması veya böyle bir vaatte bulunması” nedeniyle yani daha ağırlaştırılmış bir ceza verilmesini istiyor.
Bölge Adliye Mahkemesinde 2-3 yıldır bekliyor. Her seferinde başka başka nedenlerle ceza verilmesi erteleniyor. Ceza verildiği gün başkanlıktan düşmesi gerekiyor çünkü.
Şurada Haziran ayına ne kaldı! Son duruşma günü Haziran ayı içinde ve bu sefer kesin ceza verilmesi söz konusu diye bekliyorlar.
Ama o da ne?
Rüşvetten ceza alıp, irtikap suçundan ceza verilmesini istenen Şoförler Odası Başkanı Mehmet Ali Alkan kendisini yargılayan Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Sayın Orhan Özdemir ile Adli Yargı ve Adalet Komisyonu Başkanı Sayın Hayati Karaaslan’ı ziyaret edip plaket veriyor.
Mehmet Ali Alkan’a hiçbir şey demem. Adam bacağındaki prangadan kurtulmak için her yolu deneyebilir. Bu onun hakkıdır!
Ama Sayın Orhan Özdemir’i tanırım. Kesinlikle muhteşem bir hukukçudur.
Ama yargıladığı ve 20-25 gün sonra davası görülecek bir zanlıdan nasıl plaket alabildi ona çok şaşırdım.
Adalet Komisyonu Başkanı Hayati Karaaslan’ı tanımıyorum. Hiçbir yorum yapamayacağım…
Sizler bizim güvendiğimiz adliyeyi temsil ediyorsunuz.
Bunu nasıl yapabildiniz?
Bu gün Ekrem İmamoğlu tutuksuz yargılanırken, kendisini yargılayan mahkemenin en üstündeki isimden randevu istese kabul ederler mi?
Hadi kabul etti diyelim. Yargıladığınız zanlıdan plaket almak ne demek ya hu?
Veya bu günlerde kamuoyunun tepkiyle karşıladığı Mattia Ahmet Minguzzi cinayetinde zanlıların ailesi zanlıları yargılayan mahkemenin başına gidip plaket verse kamuoyundaki tepki ne olur sizce?
Bu da tıpkı onun gibidir.
Her gelenin GBT’sinemi baktıracağız demeyin. Makamınız çok hassas bir makamdır!
Ama şu fotoğraflardan sonra Mehmet Ali Alkan hakkında rüşvet veya irtikap suçlamalarının haricinde bir karar çıkarsa adalete olan güvenin neden sarsıldığını, sıradan insanlarımızın adil yargılandıklarına dair şüpheleri oluştuğuna dair bir belge olarak arşivlerde yerini alacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.