SEÇ-BEĞEN İHBAR ET

Hürriyet Gazetesi Antalya Temsilcisi Salim Uzun kardeşim, Antalya Valisi Ersin Yazıcı ile TOGG sürüş denemesi yaparken, ikinci haberi de çıkardı.

Antalya’da günlük ev kiralayanlara yönelik Vali beyin açıklaması.

Avukatlar için söylenen bir söz vardır. “İyi bir avukat, bir davadan üç ayrı dava çıkarır” diye. Ben o deyimi gazetecilere uyarlayarak “İyi bir gazeteci gittiği bir haberden, üç ayrı haber çıkarır” diye değiştiriyorum.

Salim Uzun kardeşim, TOGG ve bu gün Hürriyet internet sitdesinde manşet olmuş ikinci haber. 3.’sü de yoldadır bekliyoruz.

Her neyse, Salim Uzun’un Hürriyet’te yer alan haberine göre Antalya valimiz Sayın Ersin Yazıcı yabancı turistlere kayıt dışı yöntemlerle kiralanan evlerin mercek altına alındığını açıklamış. Vali Yazıcı, Rusya-Ukrayna savaşı sonrası özellikle Konyaaltı ilçesinde kiralık ve satılık konutlar konusunda ciddi bir hareketlenmenin olduğunu, bu hareketin de birtakım sorunları beraberinde getirdiğini belirterek “Ben hem emniyet teşkilatına hem de vergi dairesine talimat verdim. Bina bina dolaşmıyoruz ama kayıtdışı işlemlere yönelik tüm ihbarları hassasiyetle değerlendiriyoruz. Bu işi resmi olarak yapanlar da var. Her şey kayıt altında olacak, seçimi turist yapacak. Biz de bunu istiyoruz. Ruhsat almanın da koşulları var tabii. Bu işle uğraşanlar devletin radarına girmiş durumda. Vergi dairesi, polis, zabıta ve ilgili oda ayrı ayrı çalışıyor. İhbar olursa denetimi nokta atışı biçimde yaparız.” Demiş.

Sayın valimiz özellikle güvenlik sorunu konusundaki hassasiyetlerini dile getirip, konuyla ilgili talimatlarını verdiğini belirtip, vatandaşa ihbar edin diyor ama soru şu “NEREYE İHBAR EDECEK”

Bir telefon numarası bile verilmemiş.

Ben Konyaaltında büyük bir sitede oturuyorum.

Bir inşaat firması Konyaaltı’ndaki bu siteden bir daire kiralamış. O dairede yaklaşık 15-20 kadar Suriye uyruklu inşaat işçilerini yerleştirmiş.

Sabah bir minibüs geliyor, inşaat işçilerini alıyor, akşam bırakıyor. Suriye uyruklu inşaat işçilerinin davranışlarından, havuza konuşlanmaları filan, sitenin sakinleri oldukça tedirgin olunca yönetime şikayet edildi.

Yönetimdeki arkadaşlar önce 112 ile başladılar aramaya, telefonda uzun uzun bekleyip, üç-beş görüşmeden sonra ulaşabildiler ilgili birime. İlgili birimin polis ekibi bir gün sonra geldi ve yönetime “Kontrol ettik. Bunların elinde oturma belgesi var. Suriye’liler için Türkiye’ye yasal yolla girdikleri andan itibaren hangi ilde olursa olsun ikamet etme hakları var. Biz bir şey yapamayız” denildi.

Bildiğim kadarıyla Suriye’li sığınmacılar hangi ile kayıt yapılmış ise o ilde ikamet etmek zorundalar.

Turizm kenti olması nedeniyle Antalya’ya oturum izni verilmiyor.

Ama polis arkadaşların böyle söyleyerek neden başlarından savmak istediklerini anlayamadım.

Oturduğum sitenin sorunlarını yazıyor gibi oldum ama örnek olarak oturduğum siteden bahsederek sorunları anlatmaya çalışıyorum.

Boş dairesi olan komşularımız içine iki kanepe, bir klima, bir buzdolabı, bir gaz ocağı koyup günü birlik, haftalık kiralamalar yapıyorlar.

Blokların altındaki dükkanlar, daireye çevrilmiş ve günübirlik kiralamaya başlanmış.

Oturduğum bloga bir giriyorum, komşum bir gün İran’lı, ertesi gün Amerikalı, bir sonraki gün Rus uyruklu oluyor. Hindistanlıyla bile karşılaştım.

Şimdi sevgili ve sayın valim, tüm saygılarımla soruyorum. Vatandaş bu gibi durumlarda kime ihbarda bulunacak?

Haddime değil ama naçizane bir önerim olacak. 112 acil çağrı merkezine bu konuyla ilgili bir birim kurulsa ve koordinasyonunu bu birim üstlense olmaz mı?

Koordinasyon birimi, aldığı ihbarı değerlendirerek bir yandan polisi, diğer yandan vergi müfettişlerini gönderip, zabıta ile gerekli yaptırımları uygulasa olmaz mı acaba?

Açıklanan anlamda çok dağınık ve geniş yelpaze şikayet mercileri ortaya çıkıyor.

Zabıta, vergi dairesi, polis seç-beğen ihbar et olmuyor.

Vatandaş böyle bir durumda tek muhatabı olsa olmaz mı acaba?