CEREMESİNİ ÇEKECEK PARA YOK!

Teslime Tosun

İyi bir hafta geçirmenizi dileyerek bu haftanın ilk yazısına başlayalım.

Önceki gün ‘Doğal yapıyı koruyan projeye Bilim Kurulu’ndan tam not’ başlıklı Büyükşehir Belediyesinden bir haber geçildi.

Sanki Menderes Türel’in Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerde görev yapan seçkin bilim insanlarına inceletmemiş, onların tespit ettiği şekilde projeyi şekillendirmemiş gibi söylemediklerini bırakmamışlardı.

Sanki onlar bilim insanı değil, Trompet sanatçısıydı!

Her neyse, haberdeki fotolardan görüyorum ki, ‘Bilim kurulu’, seçim yaklaştığı için ışıltılı hayatından biraz taviz veren Büyükşehir Belediye Başkanı Baş danışmanı Dr. Cem Oğuz başkanlığında toplanmışlar ve öncelikle Menderes Türel döneminde yapılan Boğaçayı 1. Etabın nasıl yanlışlarla dolu olduğunu anlatmışlar. Zaten 4.5 senedir doyamadılar ‘Bu proje yanlış’ demeye ama enteresan olan Boğaçayı projesinin devamını yapmaya karar vermişler.

Bir de üstüne bu projeyle ilgili övgüleri arka arkasına sıraladıklarını görünce “Eee ne oldu şimdi?” demekten kendimi alamadım.

Türel dönemindeki projeye baktım, bir de şimdi Sayın Cem Oğuz’un yapacaklarını açıkladığı projeye baktım. Aradaki farkları şöyle tespit edebildim.

Önceki projede perde betonla kat kat yapılırken, şimdi Boğaçayının devamını taş döşeme ile kat kat yapacaklar. (Daha fazla maliyetten başka hiçbir fark yok)

Bir de Boğaçayı Projesinin adı değişmiş yeni adı ‘Taşkın Önleme ve Rekreasyon Alanı Projesi’ olmuş

Diğer her şey Türel döneminde hazırlanan projenin aynısı. Neredeyse hiçbir değişiklik yok. Görseller bile aynı. Bisiklet yolları, parklar, oyun alanları, kuş gözlem merkezleri hepsi neredeyse aynı.

Ama tanımlama değişiyor.

Mesela önceki projede yer alan “Açık hayvanat bahçesi mi olur” diye ortalığı birbirine katanlar, şimdi (Buraya çok dikkat lütfen) KÖPEK PARKI yapacaklarmış.

Her şeyimiz tam, köpek parkımız eksikti. O da tamamlanmış oluyor artık.

Ne olacak KÖPEK PARKI’nda?

Hani diyorlardı ya ‘Boğaçayı projesi yapılıyor ama zenginlere. Zenginler orada arazi topladılar. Villa yapacaklar rant elde edecekler”

EE şimdi ne oluyor sizce?

Toki’nin ev yapacak hali yok ya!

Boğaçayı projesi gerçekleşirse çevresindeki araziler rant kazanmış olacak. Oraya zenginler villa yapacaklar doğal olarak.

Demek ki şimdi yapılan projede o rant da hesaplanmış. Zenginler burada villa yapacaklar. Bu zenginler evlerinde mutlaka fifi köpek beslerler. Onların köpeklerini de düşünmemiz’ lazım diyerek arkadaşlar projeye KÖPEK PARKINI da eklemişler.

Kepez bölgesinde, Döşemealtı’nda oturan gariban, Boğaçayı kenarındaki köpek parkına oynaması için köpek mi getirir?

Belki getirirler bilemem gari!

Muhteşem ön görülü bilim kurulumuz gariban halkım bu günlerde enflasyon altında inim inim inlerken, aç karnını doyuramazken, tahtırevalli ile köpeği için özel yapılan parka gezmeye getirebilir diye hesaplamışlardır belki!

Hele bir SKATE PARK muhabbeti var ki, yine elde edilecek rantla zengin villa sahiplerinin çocukları da düşünülmüş ve onlara da ekstrem spor yapabilmeleri için SKATE Park yani bildiğiniz Kaykay parkı hazırlanıyor.

Yine Aksu Bölgesindeki gençlere değil, burada oluşacak rant çerçevesinde oturacak olan zenginlerin çocuklarına hizmet edecek!

Bunu ben demiyorum, bu gün bilim kurulunda görev alıp, projeye “Muhteşem” diye onay veren ama dün Menderes Türel’in yapacağı projeye ‘Zenginlere rant sağlanmak için proje hazırladılar’ diyen zatı muhteremler söylüyor bunu.

Jeoloji Mühendisleri Antalya Şubesi internet sayfasına girin, Boğaçayının doğal halinde kalması gerektiğine dair sayfalar dolusu rapor hazırlamışlar.

Bakın dün Türel zamanında bu proje hakkında ne demişler “Antalya için önceliği olmayan ve sade vatandaşın ihtiyaçları ile ilgisi bulunmayan bu proje ile bölge imara açılarak lüks konutlar ve villalar inşa edilecektir. Dolayısıyla bölge, bir süre sonra sade vatandaşın faydalanamayacağı bir yer haline gelecektir. Bu tip projeler hazırlanırken su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir su kaynakları yönetimini de gözeten bilimsel araştırmalar ve fizibilite çalışmalarının yapılması gerekir. Üzerinde yeteri kadar düşünmeden, uzmanların görüşlerine başvurulmadan, bütün çevresel yönleriyle araştırılıp halkın onayı alınmadan uygulamaya konan projeler geri dönülmez sorunları beraberinde getirmektedir. Sonuç olarak, halkın öncelikleri arasında bulunmayan, başta su kaynakları ve Konyaaltı plajı olmak üzere çevreye çok ciddi olumsuz etkileri bulunan, uygulanması halinde çeşitli tehlikelerle karşı karşıya olan, rant yaratmayı amaçlayan, kamu yararı bulunmayan ve çok yüksek maliyetler gerektiren, kısacası her yönüyle “çılgın” bir proje olan Boğaçay projesinden bir an önce vazgeçilmelidir.”

Bu gün ne diyor Jeoloji Mühendisleri Antalya Şube Başkanımız Bayram Çeltik, “Son projeyle alakalı 2 kaygımız vardı. Biri taşkın problemi, biri de yeraltı suyu problemi. Arazilere baktık. Kaygılarımızın yersiz olduğunu gördük. Taşkın veya yeraltı suyuyla ilgili bir sorun yok. Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederiz. Gelinen noktada buraya kamu için rekreasyon alanları ve parklar yapılmış. Son derece faydalı bir proje hazırlanmış” demiş!

4.5 yılda ne değişti? Hani deniz suyu, yeraltı sularına karışacaktı. Hani bu proje yanlıştı?

Sayın Başkan Çeltik, sizin kaygılarınız hangi durumda değişiyor?

Belediye Ak Partili Menderes Türel olunca kaygılarınız artıyor, CHP’li Muhittin Böcek olunca “Kaygılarımızın yersiz olduğunu gördük” öyle mi?

Aralarında Antalya Ziraat Odası ve Şehir Plancıları Odası’nında bulunduğu meslek odalarının 2017 tarihinde basına ve kamuoyuna yaptıkları ortak basın açıklamasında bakın ne demişler “ İleride olabilecek büyük çevresel zararları ve yüksek maliyeti nedeniyle projenin olası bir sel felaketi ve bunun sonucunda su baskınları mal ve can kaybına da neden olabileceği dikkate alındığında doğal afet riski taşıması nedeni ile yeniden değerlendirilmesi şarttır. Böylesine riskli bir projenin hayata geçirilmesinde Antalya halkı için kamu yararı görmediğimizi açıkça belirtiyoruz.” Demişler.

Bu gün ne diyor Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. Dursun Büyüktaş?

ABB’den geçilen haberde yazmışlar. Söyleyeyim de içiniz rahatlasın

Sayın Büyüktaş söz alıp, Projenin Antalya’ya faydalı olacağına inandığını söyleyerek, “Büyükşehir Belediyesi’nin hem taşkın koruma hem rekreasyon projesinin doğal yapıyı da koruyacak şekilde hazırlandığına tanıklık ettik. Bizlerin de projeye önerileri oldu. Toplantıdan sonra sahayı gezdik. Doğal yapıyı koruyacak şekilde bu alanın düzenlenmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz” diye konuşmuş.

Peki şehir Plancılar Odası ne diyor?

Onu da söyleyeyim de ferahlayın.

Antalya Şehir Plancıları Odası Şube Başkanı Funda Yörük’te 1. Etapta yapılan hataları Büyükşehir Belediyesi’nin yeni projesinde görmediklerini belirterek, “Bize aktarılan taşkın projesinde set taşlarının beton değil doğal taşlardan oluşturarak yapılacağını söylenmesi bizler için umut verici oldu. Yeni projede en önemlisi buradaki yaşayan canlının sadece insan olmadığının dikkate alınarak, diğer yaşayan canlıların da özenle korunacak şekilde doğal yapısının korunması.” Diye buyurmuş.

Projede fifi köpekler için köpek parkını ve kuş gözlemleme alanını görünce demek ki onun da kaygıları puf olmuş uçmuş gitmiş.

Offf, of söylenecek söz çok da, ceremesini çekecek para yok!