Bu gün biraz kişisel yazacağım kusura bakmayın. .
Geçtiğimiz günlerde Dursun Gündoğdu aralarında Servisçiler Odası Başkanı Süleyman Şahin’in de bulunduğu ekiple ilgili “Servis plakası vurgunu” iddialarını gündeme getirdi.
CİMER’e yapılan bir şikayetle ilgili kamuoyunu bilgilendirmiş oldu.
Aynı yazıya ithafen ben de “Okumanızı tavsiye ediyorum. Eğer iddialar doğruysa” minvalinde bir yazı kaleme aldım. Bunun üzerine Süleyman Şahin ve oğlu Zühtü Şahin noter aracılığı ile bir açıklama göndermiş.
Hiç ikiletmeden cevap hakkıdır diye açıklamalarının tek kelimesine dokunmadan yayınladım.
Yayınladım ama ertesi gün “Bu açıklamalar sizi müfettişlerin ve savcıların elinden kurtarmaz biliyorsun değil mi?” dedim.
O açıklamayı yayınlamayı reddedebilirdim. Yazımın hiçbir yerinde hakaret veya beni yasal olarak zora sokacak hiçbir şey yapmadığımı çok iyi biliyorum.
Ben cevap hakkına saygılıyımdır. Bazen eğlenerek, bazen hiç kelimesine dokunmadan yayınlarım.
Nitekim geçtiğimiz günlerde Ak Parti Antalya Milletvekili Tuba Vural Çokal’da gönderdi açıklama. Onu da kelimesine dokunmadan yayınladım.
Kaleme aldığım kişilerle kişisel hesabım olmadığı için bu benim kendi gazetecilik prensiplerimden birisidir.
Ama o açıklamayı yayınlarken olabilecekleri az çok tahmin ediyorum. Daha o açıklamayı yayınladıktan sonra ihtimalleri çapraz olarak kafamda kronolojik olarak sıralamıştım bile.
Süleyman Şahin’in zafer kazanmış komutan edasıyla böbürleneceğini zaten tahmin ediyordum.
Sonraki aşamaları, atacağı adımları hepsini kafamda tek tek hesapladım zaten.
Nitekim kafamdaki kronolojik sıralama tam da tahmin ettiğim gibi gitti.
Önce WhatsApp gruplarında açıklamayı yayınladı.
Ardından küçük sohbetlerde benim aleyhime atıp-tuttu.
Büyük bir zevk ve haz alarak, göbeğini kaşıya kaşıya bunu her yerde anlatıyordu.
Ta ki, özel bir toplantıda artık hakarete varan cümleler kurmaya başlayınca, işte orada adama “Dur” derim ben.
Toplantıda bulunan arkadaşların yalancısıyım.
Eğer böyle bir cümle kurmadıysan avukatın aracılığı ile yeniden açıklama gönder onu da yayınlarım.
Açıklamayı yayınlamamı kast ederek “Nasıl yalattım ama tükürdüğünü” diyormuşsun.
Bu kadar medeniyetten uzak, nezaket, hakkaniyet ve cahilliği paçalarından akan bir söylem ki, neresinden tutayım bu cümleyi?
İşin gücün yok da, altın günlerindeki hanımefendiler gibi ayıp ayıp şeyler söyleyip, dedikodu yapıp, kikirdedikleri gibi dedikodu mu yapıyorsun?
Ne kadar ayıp senin yaptığın.
Eğer doğruysa böyle dedikodu yapmak sana yakışıyor mu?
Hatırlatayım Süleyman Şahin, sen bir kurumu temsil ediyorsun, yetmedi bir de federasyon yönetimindesin.
Alt tarafı Servisçiler Odası Başkanı olarak şahsından bir “Betül Mardin” performansı beklemiyorum ama hiç olmazsa ağzını topla. .
Sen benim dedikodumu yapacağına, hakkındaki soruşturmalara nasıl savunma yaparım diye onun hazırlığını yap sevgili kardeşim.
Şu anda oturduğun koltukta kurucusu olan Kaya Sümer ve devam eden yıllarda Veli Sümer dahil hiç kimseye kalmadı.
Daha gidecek çok yolumuz var
NOT: Yarından itibaren Yörük-Türkmen festivali için Has Yörükler Olarak, Yörük il Hatunumuz ve festivalin ana sponsoru Sibel Gezen'in çadırında olacağız. Cumartesi sabah saat 10.00'dan itibaren pişi, Pazar günü ise kazanlarla Tarhana Çorbası pişirip dağıtacağız. Çayımızı, kahvemizi içip, bize eşlik etmek isteyen herkesi Yörük İl Hatunu Sibel Gezen'in çadırına bekliyoruz.