KISA KISA

Teslime Tosun


KÖŞEBAŞI 

KISA KISA 

Bu gün bir kaç konuyu arka arkasına kısa kısa yazalım dedim. Öncelikle siyasetten başlayalım. Geçtiğimiz günlerde ABB Muhittin Böcek Konyaaltı Sahil Projesiyle ilgili açıklamalarda bulunmuştu. Böcek, israf demiş, tüyü bitmemiş yetim hakkı demişti. 
Seçimin ardından Organize Sanayi bölgesindeki işinin başına geçen Türel, fırsat buldukça Konyaaltında spor yapıyor, yürüyüşe çıkıyordu. Böcek'in bu açıklamasının ardından sahnelere geri döndü. Ak Parti il başkanı, gençlik kolları başkanı, kadın kolları başkanı, milletvekilleri, Kepez ve Aksu belediye başkanlarını yanına alarak, kurmaylarıyla birlikte basının karşısına çıktı. Böcek'e yaptığı salvolar önümüzdeki günlerde daha çok konuşulacak. 

Ancak benim dikkatimi başka şey çekti. Sayın Türel, toplantı sırasında arada sanki basın mensuplarına da gönderme yapar gibi  "Böcek'in hesabına göre mesela duba çok karlı bir iş. Benim gücüm yok almaya ama siz bu fiyattan alın, Böcek'in söylediği fiyattan satarsınız" diyerek arada ince göndermeler yaptı.  
Galiba bunu yapmasının nedeni, "Sevgili arkadaşlar rakamları hiç sorgulamadan çok abarttınız" der gibiydi. 

Unutmadan Konyaaltı sahil savaşları devam ediyor. Akşam ABB Başkanı Muhittin Böcek karşı cevaplar verdi. "Birilerinin avukatlığını yapıyor, korumaya çalışıyor. Yüklenici firmadan sana ne. Bana söylediği yalancı, iftiracı terbiyesiz gibi sözlerini kendisine iade ediyorum." dedi. 

Bu gün ise Başkan Böcek'in kurmayları olan kare aslarından Genel Sekreter Cansel Çevikol ile Cem Oğuz bir basın toplantısı ile iddialara cevap verecekler. 
Bu karşılıklı basın toplantıları bir hayli devam edecek gibi. 

MİLLİ EĞİTİM

Dün Ak Partideki basın toplantısı sonrasında görüştüğüm Ak Partililer Milli eğitim ile ilgili olarak bir hayli sıkıntılılar. Bakan beyin Antalya ziyareti sırasında acilen çözülmesi gereken sorunları bir bir anlatmışlar. Milli Eğitim Müdürü Yüksel Arslan için son bir şans verilmiş. Önümüzdeki günlerde ilçe müdürleri arasında görevden almalar, rotasyon yapmalar filan gerçekleşecekmiş. Miş, miş de miş miş.
Sizin anlayacağınız Milli Eğitim aynı bildiğiniz miş, mişler. 

Milli Eğitim'de olaya siyasi bakarsanız Antalya'nın eğitim seviyesi maalesef istenilen ölçülerin altında kalır. Birilerinin yaptığı yanına kar kalıyorsa, o yerine atanan kişinin de aynı şeyleri yapmaması için hiç bir neden kalmaz ortada. Kendisinden yazılı randevu talep edilen, buna bile ret cevabı alan okul müdürleri, yöneticiler, öğretmenler kime hangi sorunu anlatsınlar da soruna çözüm bulsunlar a benim iyimser sevgili siyasetçilerim. 

İktidar partisinin milli eğitimden sorumlu il başkan yardımcısının eğitimle uzaktan yakından alakası bile olmamasının, eğitimi sadece öğretmen, müdür idareci atamasından ibaret olarak görmesinin bile eğitim camiasının çıkmazı olarak görmek lazım. Antalya Eğitimi için vah ki çok vah. . 

EĞİTİM-BİR-SEN

Eğitim-Bir-Sen'in patron koltuğuna geçen Sayın Eyüp Bülent Miran bey, neler yaptığınız dümene geçtikten sonra. Siyasetçi ziyaretleriniz sona erdiyse sizi şöyle bir basın toplantısı filan yaparken görebilecekmiyiz? 

Önceki başkan Sayın Mustafa Çoban boş yere istifa etmedi herhalde. Müfettiş filan istediniz mi? Geçtiğimiz dönem tost faturaları, otel faturaları allengirli işlerle ilgili bence genel merkezden müfettiş istemelisiniz. Bu kardeşinizden size uyarı yoksa aynı şeylerle ilgili sizde yargılanma ihtimaliniz ortaya çıkabilir. 

 Ama durun yahu, onlara onay veren sizdiniz değil mi? Ayyy ağzımdan kaçmış oldu Sayın Miran, tamam, tamam siz müfettiş filan istemeyin. Yoksa alimallah, Hafazanallah- hafazanallah aklıma bile getirmek istemiyorum. Yaprak dökümü dizisindeki gibi "Neme lazım. Ağzımızın tadı bozulmasın Ali Rıza bey" 
NOT: Sayın Miran, yanlışım varsa lütfen düzeltiniz. Memleketteki sulama birliği sizi icraya vermişti galiba, ne yaptınız toparlayıp ödeyebildiniz mi? Denkleyemediyseniz emekli maaşımdan size destek çıkarım. Aramızda paranın lafı olmaz billahi)

KEPEZ İLÇE MÜDÜRÜ YILDIRIM SOLAK

Sayın Müdürüm, sevgili müdürüm son günlerde siyasetçilerin yanından ayrılmıyorsunuz, açılışlar, davetler filan ama fotoğraflarda bir şey dikkatimi çekti. Fotoğraf çektirirken neden sürekli ayak parmaklarınızın üzerine doğru yükseliyorsunuz? Bir rahatsızlığınız yoktur inşallah. 

Ha bu arada sizden yaşça büyük şube müdürlerine "Sizin yaşınız büyük ama beni müdür yaptılar" diye konuşuyormuşsunuz ulu orta. Ayıptır, yapmayın insanların izzeti-nefisleriyle oynamak hoş bir davranış değil. Bazı şeflerle toplantı yapıp, bazılarını çağırmaya bile tenüzzül etmemeniz başka bir ayıplı davranıştır. Devlet geleneğinde böyle bir şey yoktur. O şeflerde sizin gibi devletin işini yapıyorlar. Devlet dairesinde "Ben o şefi sevmiyorum, o memuru toplantıda istemiyorum" denilemez. Yapılan iş devletin işidir. Hafızanızda kalmamıştır belki hatırlatayım istedim.

TOÇ-BİR-SEN BAŞKANI HÜSEYİN KAFALI 

Antalya'nın Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürü ve Toç-Bir-Sen Antalya Şube Başkanı Sayın Hüseyin Kafalı bey, yazdığım yazıların altına "Rumuz"lu kendinizi öven yazılar yazıyor veya yazdırıyorsunuz galiba. Ama bunu yaparken kendinizi nasıl öveceğinizi veya övdüreceğinizi bilememişsiniz. Merak etmeyin hepsini yayınladım. Ama o yoruma verilen cevapları da bir okudunuz mu? 
Orada çalışanlar sizden illallah demişler. İstemediniz memuru, AK Partili diye mimlediğiniz memurları Tarım İl Müdürlüğüne sürmeden önce "Çallı'ya gidecek var" diye tellal gibi ortalıkta yayın yapmak ne demek? Orada gözdağı vermeye çalıştığınız insanlar devlet memuru, babanızın çiftliğinde yevmiyesini verdiğiniz marabalarınız değil. Gerçi marabaya da böyle davranışlar yapamazsınız. 

Ha bu arada İktidar partisinden size çok büyük tepki olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.  Önümüzdeki günlerde işiniz gerçekten çok zor. Çünkü o devlet memurları sizi asla unutmayacaklar. Nereye giderseniz gidin, onların gölgesini bundan sonra hep sırtınızda hissedeceksiniz. Benden söylemesi.