KÖŞEBAŞI

Teslime Tosun

KÖŞEBAŞI 

Milli Eğitim İl Müdürlüğünde corana sayısı artmaya devam ediyor. İl Müdürlüğünde bir kaç bölüm birden kapatılmış. Bazı Şube Müdürleri, İl Müdür yardımcıları filan izinli olarak evlerine çekildiler. 31 Ağustos'ta eğitim-öğretim yılının açılması için son hazırlıkların yapılması gereken ana merkez maalesef asrın salgını ile başetmeye çalışıyor. Lütfen korunma tedbirlerine harfiyen uygulayın. İl Milli Eğitim'de çalışan arkadaşların Allah yardımcıları olsun. 

Eğitimle ilgili sosyal medyada dikkatimi çeken Eğitim-Bir-Sen başkanı Eyüp Bülent Miran'ın susması, onun yerine Hakan Kumru'nun millete laf yetiştirmesi. Hakan Kumru geçenlerde bir istatistik yayınladı. Buna göre Eğitim-Bir-sen'in başarı grafiğini yayınladı. Ve "Milli Eğitim il müdürlüğü ile mutabakat yapacak yetkili sendaki Eğitim-Bir-Sen'dir" filan dedi.   "Allah Allah" dedim. Bu kadar istifa varken nasıl bu grafik böyle dedim.

Şeytan ayrıntıda gizlidir!

Grafikteki küçük rakamları okumak lazım. "Büyüyoruz" denilen yerde 2019 yılı üyesi sayısı 10 bin 464, ama 2020 yılı üye sayısı 10 bin 78'ze düşmüş. Arada 386 üye istifa edip Türk- Eğitim-Sen'e veya Eğitim-İş'e kayıt yaptırmış. Bana rakamlar yine de doğru gelmedi. Bunu bir iki kişiye sorunca cevabımı aldım. 

Her yıl mutabakat sağlayacak yetkili sendika  en fazla üye sayısı olanla yapılıyor. Ama sendika üye sayısının rakamları her yılın Mayıs ayındaki rakamlar baz alınarak belirleniyor. Önce yetkiyi alıp, sonra üye istifalarını kabul edince durum değişiyor. 

Sizin anlayacağınız iddialar o ki, Eğitim-Bir-Sen'in üyesi sayısı artık iyice düşüşe geçmiş. Bu öğretmenler, idareciler durduk yere neden istifa ediyorlar? Sorunun temeline bir bakmak lazım.  Bu gidişle yetkili olması gereken sendika statülerini kaybedecek gibiler. Hakan Kumru'dan rica etsek güncel rakamı bir yayınlayabilir mi? Mesela 2020 Temmuz ayındaki resmi üye sayınız kaç acaba? Bunu yayınlarsanız yukarda yazdığım bilgileri de çürütmüş olursunuz. 
(Bana gelen bilgilere göre özellikle okul müdürleri Eğitim-Birsen'den istifa edip, Türk Eğitim-Sen'e ve Eğitim-İş sendikasına geçiş yapıyorlar. Bunun sonucunu biliyorsunuz değil mi? Olağanüstü kongre kararı alıp, yeni bir kadroyla, yeni bir solukla devam etmek yerine, Mustafa Çoban'ın tüm kararlarına ortak,  harcamalarının ödemesini yapan, imza atan birisini başkan yapıp yola devam etmek istediniz değil mi? O koltukları bırakmanın bir erdem olduğunu unutup yapıştınız kaldınız. Alın bunun sonucunda günden güne eriyorsunuz.  Üye sayınız neredeyse her gün eriyor.   (Gerçek sayıyı açıklarsanız öğreneceğiz) Bu gidişle bir dava misyonuyla kurulan ve çok büyük emekler harcanan o sendikanın kapısına kilit vurduracaksınız. Sırf koltuk egonuz yüzünden. (Diğer ihtimalleri yazmıyorum) 


Bu arada yayınladığınız yetkili sendika belgesindeki Milli-Eğitim'i temsilen özel kalemden sorumlu şube müdürü Muhammet Özdemirci, aynı zamanda Eğitim-Birsen'in Milli-Eğitim müdürlüğündeki temsilciniz değil mi? Yasal olabilir ama sizce o imzayı oraya atması etik mi? Yetkiyi isteyen Muhammet Özdemirci, yetkiyi veren Muhammet Özdemirci.  Bilemedim yani?

Neyse, okuyucularımızdan yorumlar geliyor.Orta öğretimde Antalya'yı 40'cı sıralara gerileten ekiple ilgili yaptığım tespitlere ve eleştirilere katılmayanlar var. Mesela Sayın Orhan Özbek beyle ilgili yoğun destek mesajı geldi. Bir önceki yazımızda seçim döneminde Orhan Özbek beyin Saadet Partisinden Oğuzhan Asiltürk'ün proğramında göründüğünü  yazmıştık.

 9 Mart 2019 tarihinde Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun Konyaaltı Nazim Hikmet Kongre Merkezindeki tanıtım toplantısına da katıldığını söylüyorlar. Katılıp katılmadığını elbette oraya gidenler bilir. Ben bilemem. İşte o toplantıya gidenler söylüyor bunu ben değil. Yorumlarda "Onların ne işi varmış orada" sorusu geliyor. Bana söyleyenler açık ve net olarak Saadet Partili olduklarını deklere edenler. Onların oraya gitmesi kadar olağan bir şey yok. Ak Parti iktidarında yıllardan bu yana iktidarın desteği ile kadrosuz ama yetkili müdür koltuğunda oturan Orhan Özbek beyin  gitmesi olağandışıdır diye düşünüyorum.  Ha Orhan Özbek bey, "Gitmedim" diye bir beyanıtı olursa yayınlamaktan asla imtina etmem. Benim için vatandaşın beyanı esastır. 
Orhan Özbek'i eleştirilerime kızanlar, İl Milli Eğitim müdürlüğünde kadrosuz yetkili müdür yardımcısı hem de orta öğretimden kim sorumlu? Orta öğretim konusunda başarısızlık ortadayken sınava girmeden kadrosuz yetkili müdür yardımcısı olan Özbek beye övgüler yazmamı beklemiyorsunuz herhalde? 

 "Orhan Özbek beyin sorumlu olduğu sandıktan kim çıktı bakın. Saadet partisine bir oy bile çıkmamıştır" minvalinden yorumlar yapıldı.  Beyler Saadet Partisi seçimde CHP'yi desteklemedi mi? Saadet partisine elbette oy çıkmaz. Ayrıca sandık görevlisinin oy atacak insanlara nasıl bir etkisi olabilir ki? Yoksa benim bilmediğim bir kata külle durum mu var?
Bunu söyleyenler sandık başında görevli yüz binlerce insanı töhmet altında bırakmıyor mu? 
Bu sandık başında görevli olma mevzusunu bana açıklarsanız sevinirim.