Bu gün köşemizin ilk konuğu ile başlayalım.
Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz geçtiğimiz yıl, Yardım Gönüllüleri, Eğitim ve Proje Derneği ile bir protokol imzalamışlar.
Bu protokole göre ‘Kepez İlçesinde yaşayan eğitim, bilim, sanat, sportif ve kültürel faaliyetler gerekli ayni yardım olanaklar sağlanması, imkanlar dahilinde sosyal yardım merkezi ile koordineli olarak çalışılması amacıyla iş birliği protokolü” yapılmış.
Yukarda Allah var bence harika bir iş çıkartılmış ortaya.
Her hafta bir yerlerde geziyorlar ve Kepez Belediyesi logosu altında seriyorlar gömlek, çorap, kazak gibi şeyleri. İsteyen istediğini alıyor.
Ama mutlaka kısa bir video ile Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz’e teşekkür ile biten bir konuşma yapılıyor.
Bu konuşmaları sıklıkla aynı hanımefendi yapıyor.
Şimdi bu dernek Kepez Belediyesinin ücretini ödediği ayni yardımları, “Ki vatandaşlardan da yardım kabul ediyorlar ve bunu yine ihtiyacı olan kişilere dağıtıyorlar
Derneğin Başkanı Umut Araz isimli emekli bir hemşire görünüyor.
Bakın bunlar güzel şeyler asla kötü demiyorum.
Ama kahretsin benim yenemediğim bir merakım ve şüpheciliğim var ya. .
Merak ve şüphe zaten beni yedi, bitirdi.
Neden diyeceksiniz, merakımı gidermek, şüphelerimi doğrulatmak için kendimi parçalıyorum.
Derneğin adresi Fener Mahallesinde bir adres.
Fener Mahallesi’ndeki adı sanı duyulmayan bu derneği Mesut Kocagöz nerden bulmuştur?
Onlarca yardım derneklerinin arasında bu derneği neden tercih etmiştir sizce?
Bence yöneticilerin halis duygularla bu işleri yapmalarına inancından kaynaklanıyordur.
Ama, belediyenin kasasından çıkan ayni yardımların paralarını Kepez Belediyesi ödüyorken, neden kendileri belediye adına bunu yapmak yerine , araya bir derneği sokuyorlar anlamadım.
Bu dernek yöneticileri Muratpaşa İlçesinde fakir insan, yardıma muhtaç kişileri bulamamışlar mı acaba?
Yoksa bu işin arkasında başka bir amaç var mıdır?
Şimdi Sayın Kocagöz “Biz insanlarımıza ulaşabilmek için her yolu deniyoruz. Maddi imkanı olmayan, derneğe ulaşanlara gerekli yardımı yapmamızın neresi kötü?” diye çıkışabilir.
Haklıdır.
Ama mesela “Antalya Filateli derneği ile veya İnferlite e mücadele araştırma ve Dayanışma Derneği ne bileyim İnci Kefal’i yaşatma derneği ile de talep olursa işbirliği yapar mısınız?
Bence sosyal belediyecilik adına kesinlikle yapmanız gerektiğine inanıyorum.
Ha bu arada kız kardeşlerinizden Meryem Haşar’ın bu dernek ile herhangi bir ilgisi, organik bağı var mı acaba?
Sakın ola ki, siz kız kardeşinizin derneğine kıyak geçiyor olabilirmiziniz?
ROL ÇALMA, ROL ÇALMA
Günlerdir şehir merkezinde sıkışıp kalan Atatürk Devlet Hastanesiyle ilgili yıkım kararı nedeniyle ortalık ayağa kalktı.
Hastanenin kapanmasını istemeyen vatandaşlar, esnaflar ve personel her gün bu sorunu gündeme getirdiler.
Atatürk Devlet Hastanesinin yıkılacağı kesin de yerine ne olacağıyla ilgili olarak ortalıkta bir çok söylenti dolaştı.
1968 yılında yapılan A blok kapatılmıştı, daha yeni yapı olan B Blok ise karot testlerini geçemediği yani depreme dayanıksız olduğu ortaya çıkmıştı.
Gerçi öyle olmasa bile 1970’lerdeki koğuş sistemi, bir odada 6 kişinin kaldığı bir sistem vardı orada.
Her neyse önceki gün yine orada büyük bir tartışma ve protesto vardı ve sahneye birden bire Ak Parti İl Başkanı Sayın Ali Çetin çıkmış kalabalığa hitap ediyor. “Ben Cumhurbaşkanımızın Antalya’daki temsilcisi Ak Parti İl Başkanı olarak size söz veriyorum. Burası yıkılacak ve 300 yataklı hastane yaptıracağız. Kimseyi mağdur etmeyeceğiiiiiz” diye bağırıyor.
Bir vatandaş, videodan anladığım kadarıyla bir doktor hanım soru soruyor, “Böyle komik sorular sormayın” şeklinde cevap veriyor filan.
Baştan başlayalım Burası bir hastane. Burasının bir başhekimi var. Başhekimin bağlı olduğu İl Sağlık Müdürü var. İl sağlık Müdürünün bağlı olduğu bir ilin en büyük mülki amiri Antalya Valisi var.
Ak Parti İl Başkanı Sayın Ali Çetin, kusura bakma ama siz ne başhekim, ne İl Sağlık Müdürü, ne de bu kentin valisi değilsiniz.
Kusura bakmayın ama siz sadece siyaseten Sayın Cumhurbaşkanımızı temsil edebilirsiniz. Ama bu bürokratik bir iş ve Antalya’da Cumhurbaşkanımızı tek temsil eden isim Antalya Valisi Sayın Hulusi Şahin’dir.
Halka bir açıklama yapılacaksa onlar yapmalıdır.
Lütfen rol çalma.
Biliyoruz bu günlerde kendini göstermen gerekiyor ama Antalya’da gerçekleşecek şu uluslararası toplantı bir bitsin, o zaman şapkayı önüne koyarsın.
NOT 1: İl Sağlık Müdürlüğünden konu açılmışken, İl Sağlık Müdürü Sayın Prof. Dr. Behzat Özkan bey, sayın hocam bakın sizin bölgeden hayli nahoş bilgiler akmaya başladı.
Şehir Hastanesinin kantini değil, kantinleri ihaleye çıkıyor. Millet şimdiden “ Van’lılar” diye bir gruptan bahsediyor. Bu kantinleri Vanlı bir iş insanı alacakmış. Bu işlerin kokusu bana kadar geldiyse, gerisini siz düşünün saygıdeğer hocam.
Ha birde sizin müdürlükte bir memur bina içinde silahla tehdit mi edildi?
Hani belki bilginiz vardır diye soruyorum.
Baki selamlar ve saygılar, hocam.. .
NOT 2: Yukarda bahsedilen Filateli, İnferlite ve inci kefali yaşatma dernekleri sallamasyon değil, gerçekte vardır. Bu derneklerin merkezi de Muratpaşa ilçesindedir.
Filateli:Posta pullarını inceleme ve kolleksiyonunu yapanların derneğidir.
İnferlite ile mücadele derneği: Dünya Sağlık Örgütü'nün tanımıyla bir yıl boyunca düzenli ve korunmaksızın cinsel ilişkiye girilmesine rağmen gebeliğin oluşmasına inferlite deniliyor.