ÜÇ SİLAHŞÖRLERE KARŞI TEK BAŞINA

Teslime Tosun

Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal ile Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin iştirakçi şirketi Altyapı Yönetim Danışmanlık Mühendislik Hizmetleri Elektrik Enerjisi Yapı Elemanları Üretimi İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret A.Ş. (ALDAŞ) Yönetim Kurulu üyeliğinden istifa etmişler.

Hepsi gerekçelerini sıralamış.

Kepez Belediye Başkanı Sayın Mesut Kocagöz, yoğun belediye çalışmaları nedeniyle ALDAŞ’a yeterli zamanı ayıramadığını söylemiş. Sayın Kocagöz, “Türkiye’de 55 ilden büyük bir ilçenin yöneticiliğini yapıyorum. ALDAŞ’ın başkan vekiliydim ve bu göreve ciddi vakit ayırmak gerekiyordu. Ne kadar mücadele etsem de zaman bulamadım,” demiş. .

Yersen. .

Muratpaşa Belediye Başkanı Sayın Ümit Uysal, kısaca “Sürdürülebilir bir yapısı yoktu” demiş. Sayın Uysal. istifasının 27 Ekim’de gerçekleştiği ve kararın yeni olmadığı belirtilerek “ALDAŞ’ın yapısı gereği sadece yönetim kurulu toplantılarına katılım sağlanabilmektedir. Başkan Uysal, bu yapıda sürdürülebilir bir görev alanı bulunmadığı gerekçesiyle istifa etmiştir,” denilmiş.

Sayın Uysal tamı tamına 12 yıldır ALDAŞ’da yönetim kurulu olarak görev yapıyor ve her ay huzur hakkını alırken, sürdürülebilir bir yapısı olmadığını fark etmemiş, nedense ABB’nin en zor günlerinde nihayet durumun farkına varmış ve topuklamış. . .

Hay maşallah, hay maşallah 12 yıl sonra gelen aydınlanma için kendisini tebrik ediyorum.

O aydınlanma hiç gelmeyebilirdi. . Ama bakın bu topuklama pardon aydınlanma ABB’nin en zor günlerinde geliyor nedense. .

Konyaaltı Belediye Başkanı Sayın Cem Kotan’da aydınlanma yaşayanlardan.

KONYSİAD toplantısında katılan Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan istifa gerekçesini şöyle açıklamış: “ALDAŞ Büyükşehir’in bir şirketi. ASAT gibi proje üreten bir altyapı kurumu. Konyaaltı, Muratpaşa ve Kepez Belediyesi doğal üyeleri. Muhittin Böcek Başkan da nezaket göstererek bizleri oraya yazdı. Konyaaltı, Muratpaşa ve Kepez Belediye başkanlarının istifaları birbirinden bağımsız gerçekleşti. Çünkü ALDAŞ’ta genel müdür değişimi oldu ve bu süreç biraz sancılı oldu. Ayrıca denetleyemediğim şirketin yönetiminde olmak istemedim. Sadece yönetim kurulu toplantılarına katıldığın şirketin yönetim kurulunda olmak istemedim. Zaman ayıramıyorum. ALDAŞ Başkanı ile görüştüm ve zaman ayıramadığımı ve sadece imza attığımı belirterek istifa edeceğimi söyledim. Bu nedenle de ayrıldım. Çünkü bu dönemde ne kadar az imza atarsanız o kadar iyi” dedi.

Aha sihirli cümle konuşmanın sonunda gelmiş.

“Çünkü bu dönemde ne kadar az imza atarsanız o kadar iyi”

Bu ne demektir Sayın Kotan?

Bu şu demektir, “Höt korkusundan, topukluyorum. Büyükşehir Başkanvekili Büşra Özdemir’in ne hali varsa görsün” demektir.

Veya bu kadar korkuyorsan, belediye başkanlığından da istifa et sevgili kardeşim.

Devamında ASAT ile ciddi kriz yaşadıklarını belirterek “Kazı ile asfalt yama ihalesini iki ayrı birim yapıyor. ASAT’ın bütçesi, Büyükşehir’in bütçesi ile eşit. Denetimlerde yüzde 40’a yakın su kaçağı olduğu ortaya çıktı ve kazı çalışması başlattılar. Zimmet çıkabileceği endişesi ile kazılara başladılar. Yeraltındaki sistem eskidiği için kaçak çok fazla olmuş. Ancak ASAT bu işi beceremedi, ihalesi de Konyaaltı’nda Cem Kotan’a kaldı. Çünkü onların kazdığı kaldırımları Konyaaltı Belediyesi’nin düzeltme imkanı yok. Çok tartıştık ve en sonunda genel müdür değişikliği yaşandı. Son 3 haftadır bir çalışma yapılıyor. ASAT’a ve Büyükşehir’e bu noktada çok kırgınım. Çünkü o kadar hizmetimiz, yollardan ve kaldırımlardan dolayı çöpe atıldı. Büyükşehir ile Konyaaltı’nın aynı partiden olması böyle durumlarda önemli değildir. Sonuçta yol ortak kullanım alanı ve insanlar ihaleyi bize bırakıyor.”

Yahu kendi ağzınla söylüyorsun. Borular eski olduğu için ciddi su kaçağı vardı diye. Yer kazılmadan o borular nasıl döşenecek acaba?

Bir çok belediye başkanı böyle bir hizmeti alabilmek, neredeyse 1 milyarı aşan yatırımı kendi ilçesine getirmek için yalvarır.
Çıkmış istifa gerekçesi olarak ASAT’ın Konyaaltı’nda boru değiştirmesini gerekçe gösteriyor.

Başka bir belediye başkanı olsa, bunu alır, sanki kendisi yaptırıyormuş gibi vatandaşlara “Konyaaltı’nda artık su kesintisi yaşanmayacak. Ömürlük, patlaması imkansız borular ile tüm ilçemizdeki boruları yeniliyoruz. İlçe halkımız artık daha hijyen, daha kaliteli içme suyuna kavuşturuyoruz” der.

Ama seçimlere daha 3 yıl var ve birkaç ay içinde o yollar asfaltlandıktan sonra Konyaaltı sakinleri bu gün yaşadıklarını, o gün hatırlamayacaklar bile. .

Bunu bile anlamakta zorlanıyor musun sevgili kardeşim.

Halk küfür ediyormuş!

Vatandaş bu elbette bu gün yaşadığı sorun için tepki gösterecek. Tahammül edeceksin. Bıkmadan usanmadan “Sizin için çalışıyoruz” diyeceksin.

Kendisi de bal gibi biliyor kazı ihalesi ayrı, asfalt ihalesinin ayrı yapıldığını.

İlk asfalt ihalesinin iptal edildiğini ve bu nedenle çalışma programında 2 aylık gecikme ile yapıldığını.

Şu yukarda söylediği “Büyükşehir ile Konyaaltı’nın aynı partiden olması böyle durumlarda önemli değildir.” Sözleri ve diğer suçlamaları CHP için disiplin suçu oluşturmuyor mu?

Şu sözleri, bu suçlamaları Büyükşehir Belediye Başkanvekiline, Ak Partili bir yetkili söylese, CHP İl Başkanı Sayın Nail Kamacı yeri göğü inletmezmiydi?

Geçer kazılan yerlerin başına “Halka hizmet etmemizi, yatırım yapmamızı kıskanıyorlar” demez miydi?

Ama şu üç belediye başkanının amaçlarını ben size kısaca anlatayım.

Bunlar Antalya’da kendilerine erkekler klubü kurmuşlar.

Büyükşehire bir kadın olarak Büşra Özdemir’in seçilmesini hazmedemediler.

Seçerlerken “Nasıl olsa beceremez. Skandal patlar, istifa eder” derken aylardır Muhittin Böcek’in projelerini tek tek yerine getiriyor. Gece gündüz çalışıyor ve çok da güzel idare ediyor.

Daha düne kadar birbirlerinden hazzetmeyen bu üç silahşörler şimdi birleşmişler Büşra Özdemir’i başarısız gösterebilmek, köşeye sıkıştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

Helal olsun Büşra Özdemir sana, bu üç silahşörlere karşı tek başına mücadele ediyorsun.

NOT: Aslında bu gün esnaf odalarını ilgilendiren bir il müdürlüğü hakkında yazacaktım ama araya bu olay girdi. İnşallah yarına. . .