SNİPERLER VE HEDEFLERİ

Son günlerde görüyorum bizim medya cenahı hareketlenmiş!

Saflar belirlenmiş ve pozisyon alınıp, hedefi belirlemişler. Sniper gazeteciler savaş boyalarını yüzlerine sürmüşler ve hedefe doğru tek tek atışlar başlamış.

Seçim yaklaşırken patron hedefi göstermiş, sniper gazeteciler, seri atışa geçmek için hazırlıklarının son aşamasında. Artık ellerinde ne varsa, doğru-yanlış, etik, metik hak getire hedefe doğru ateş ediyorlar.

Son günlerde dengesini iyice kaybeden patronun talimatı ile o kadar hedefe kilitlenmişler ki yazdıkları haberi mantık üzerine bile oturtamıyorlar.

Hey yavrum heyyyt be

Önümüzdeki günlerde bu yazının ana nedenlerini siz de göreceksiniz.

Yerel seçimlerde, belediye başkanlığı, meclis üyeliği adaylığı filan, basın ve sosyal medya üzerinden çok kirli bir savaşa hazırlanıyorlar.

Bunun için geçtiğimiz günlerde yapılan adına toplantı deyin, adına hedef belirleme deyin, adına görüşme deyin ne derseniz deyin bir buluşma gerçekleştiği ve maddi sıkıntılar içindeki bazı kişileri bir araya getirilerek yerel seçimlerde kullanmak üzere hazırladıkları gelmişti.

Sözde ve görünürde bir süredir birbirleri ile teması olmadığı imajı verilerek hazırlıklar sessizce tamamlandı.

Şimdilik öncelikli hedefleri Muhittin Böcek. İkinci sıradaki hedefleri Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen.

Sonrasında hedefledikleri menzile ulaşmalarında kim ayaklarına dolanacak olursa bertaraf etmek için kullanılacak.

Yukarda yazdığım koordine olmuş gazeteci kisvesi altındaki sniperlere bilgi, belge, yalan yanlış dedikoduları işlerine geldiği gibi taşıyan, ulaştıranlar da var elbette.

Bazıları bu başkanların sırf yanlışlarını görüp, duyurmaya çalıştığı, bazıları yönetim biçimini beğenmediği, sırf yıldızı barışmadığı ve ya zarar vermek için ellerindeki bilgiyi veya söylentileri bu tür dedikoduları yazabilecek tek adrese götürmeye başladılar.

Gayya kuyularında, rakı masalarında yapılan dedikodular halka haber olarak sunulmaya başlanmasının en önemli nedeni budur.

Bunları yazdığım için belki ben de veya benim gibi bir çok meslektaşım da bu yapının hedefi haline gelebiliriz.

Ama önemli değil,

Bizim ülkemizde her şey olunabilir ama asla rezil olunamaz diye bir söylem vardır.

Kendimi de dahil ederek vallahi bu söze sonunu kadar katılıyorum.

Her meslekte var ama bizim meslek göz önünde olduğu için deformasyonu daha fazla görüyoruz.

Bu tipteki insanlar gazeteci filan değil, siz bakmayın “Ben muhalif haberleri ile tanınan gazeteciyim” diyerek afra tafra yaptıklarına.

Afedersiniz hiçbir halt filan değil veya değiliz.

Daha önce de yazdım. Bir basın mensubu savcıyım, polisim, avukatım doktorum dediği anda tutarlar kulağından cezaevine atarlar. Ama kim ne iş yaparsa yapsın, ekmeğini nerden kazanırsa kazansın fark etmez, “Ben gazeteciyim” dediği anda iş bitiyor ve kimse bunlara da hesap sormuyor.

Ben de dahil, piyasada “Gazeteciyim” diye dolaşanları psikiyatriste götürsek vallahi yarımız o muayenehaneden çıkamayız!

Ki başta ben.

NOT: CHP İL yönetimi 20 Ağustos tarihinde Muratpaşa, 27 Ağustos tarihinde Kepez ve 2 Eylül tarihinde ise Konyaaltı ilçe kongrelerini yapmak üzere karar almışlar ya. Bence bunun bir nedeni vardı. Muratpaşa okey, Muratpaşadaki seçim aldıktan sonra Kepez okey, Kepezi aldıktan sonra Konyaaltı okey diyeceklerdi ya.

Genel merkezdekiler de fazlaca bön değiller elbette ki, “Hayır beyler bayanlar. Kimse bir diğer ilçenin seçimine salça olmaması için hepiniz birden 27 Ağustos tarihinde yapacaksınız” demiş.

Hayırlısı olsun ama kavgasız, gürültüsüz bir seçim olması dileğimizdir.