1
  • BIST 10055.98
  • Altın 2415.92
  • Dolar 32.207
  • Euro 34.779
  • Antalya 22 °C

AK PARTİLİLERE YÜKLENMEYİN, YARIN BERABER YÜRÜYEBİLİRSİNİZ

Teslime Tosun

 

 

Bu gün siyasi analizle devam edelim.

 

Dün geç saatlerde Odatv’den Hürrem Elmasçı’nın bir yazısını okudum ve Antalya’yı ilgilendirdiği için sizlerle paylaşmak istedim.

 

Sayın Elmasçı İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’in geçtiğimiz günlerde Ak Parti’lileri ağırladığından bahsederek, yerel seçimlerde Külliye ile Akşener’in yakınlaşmaya başladığını yazdı.

Elmasçı yazısına “Görüşmeden sonra Sayın Akşener kurmaylarına durumu anlatıyor, görüşmenin detaylarını veriyor. AK Parti’nin özellikle İstanbul ve Antalya’yı İYİP olmadan asla alamayacağını Külliye’nin gördüğünü söylüyor” devam etmiş.

 

İşte burada daha da dikkat kesildim.

 

Aynı anda zihnimden siyasi senaryoları geçirmeye başladım.

Büyükşehir Belediyesini almak için Ak Parti’nin İyi Partiyle ittifak yaparlarsa Antalya il örgütü, Antalya’lı İyi Partililer bunu nasıl karşılar sizce?

 

İyi Partinin Antalya tabanı Ak Partili ABB Başkan adayını destekler mi?

 

Genel seçimlerde zaten ithal adaylar nedeniyle oldukça öfkeli olan taban, Genel Başkanı Meral Akşener’in talimatını dinleyip, Ak Parti’nin ABB adayına oy verir mi sizce?

 

Bence Sayın Elmasçı’nin dile getirdiği Külliye’nin kurmaylarının bir hesap hatası var.

 

Bilmiyorum. Naçizane görüşüm, Antalya’da zaten büyük bir oy kaybı yaşayan İyi Parti, daha da eriyerek çıkar bu seçimden.

 

İttifak sonucunda Büyükşehir Belediyesini kazanan Muhittin Böcek göreve geldikten sonra onlarca İyi Partiliyi, üst düzey yönetici yaptı, çoğu İYİP'lilerin çocuklarını, yakınlarını veya kendilerini işe aldı.

Çok iddialı konuşmayayım ama, eğer CHP Genel Merkezi Muhittin Böcek’i yeniden aday gösterirse, (ki adaylığına kesin gözüyle bakılıyor) Genel başkan Meral Akşener’in talimatına rağmen, İyi Partinin tabanının en az yarısı Muhittin Böcek’in arkasında hizalanır, oy verir gibi geliyor bana.

 

Ama elbette bu yazdıklarım bu günkü konjektörde geçerli. Bir ay sonra ne olur, 6 ay sonra şartlar ne olur, kim ölür, kim kalır bilemem.

 

Ama Antalya’daki İYİ Partililere bir tavsiyem var. Ak Partiye ve Ak Partililere fazla yardırmayın. Yarın destek vermek zorunda kalabilir ve hatta başınız önünüzde sahada çalışmak zorunda kalabilirsiniz.

 

 

NOT: Dün yazdığım Antalya’ya Antalya’lı belediye başkan adaylığı ile tespit yazıma oldukça fazla yorum geldi. Ben 'meramımı anlatamadım' olarak değerlendirip,  kısaca biraz daha açıklayıcı ve net cümleler ile yazmaya çalışayım.

Kimseye aday olamazsın demedim ama “seçilme konusunda sıkıntı çekersiniz. Zira senelerdir yok sayılan, öfkesi içinde birikmiş Antalya’lıların bu dönem biraz mikro milliyetçilikleri kabardı” dedim ve buna katıldığımı da ifade ettim.

Antalya’da yıllarını vermiş çoluğu çocuğu bu kentte doğmuş ve bu kente aidiyet duygusu ile bağlı olanları zaten Antalya’lıdır. Bunu tartışmıyorum bile.

 

“Antalya’da Antalyalı kalmadı” diyerek Antalya’nın yerlisi olarak bizleri ötekileştiren hangi parti, partili veya bu zihniyette olan kim olursa olsun karşısındayım.

 

Herkes memleketi ile övünebilir. Herkes kendi doğduğu kentin dağını taşını, ovasını, çocukluğunun geçtiği sokakları yere-göğe sığdıramaz. Herkes kendi memleketinin milliyetçiliğini yapabilir. Ama Antalyalı olarak ben yapınca faşistlikle, kafatasçılıkla suçlanacağım öyle mi?

Ne zamandan bu yana insanın kendi memleketini, insanlarını övmek suç oldu? Başkaları kendi memleketi için serbest ama Antalya’lıya yasak öyle mi?

Ne zamandan bu yana kendi memleketinin milliyetçiliğini yapmak, çıkarlarını düşünmek ayıp oldu?

 

Lütfen dürüstçe cevap verin.

Öyle bana demokrasi dersi vermeye kalkışmadan, evrensel insan haklarından girip, beni faşistlikle suçlamadan “Liyakatlı, dürüst, hizmet aşkıyla yanıp tutuşma” gibi beylik cümleleri bir kenara bırakın ve bir an düşünerek kendi memleketinizde bir Antalya’lı belediye başkan adayı veya milletvekili çıksa oy verirmiydiniz?

 

İtiraz ettiğimiz noktalardan bir başkası Antalya’da kendi memleketinin milliyetçiliğini yaparak bizden oy isteyip milletvekili-belediye başkanı olmayı isteyenleredir.

Antalya’da yaşayan atıyorum 10 bin nüfuslu herhangi bir ilin dernek başkanı olacaksın. Hemşehrilerinin çıkarları için çalışıp; kendi memleketini tanıtımını yapacaksın. Doğduğun topraklara saygın sonsuz olacak. Hangi parti olursa olsun genel merkeze gidip, “Benim arkamda şu kadar bilmem nereli var” deyip, aday gösterilmeyi bekleyeceksin. Aday gösterilirsen de hemşehrilerinin oyu yetmediği için Antalyalılardan oy isteyeceksin.

Antalya’lılardan da hiç sorgulamadan oy vermesini, seni makamlara çıkarmasını, koltuklara uçurarak oturtmasını bekleyeceksin öyle mi?

Bunu sorgulayan benim gibi Antalya’lıları da faşistlikle suçlayıp, susturmaya çalışacaksınız.

Bunu yapanların çok güzel demokrasi anlayışı var.

Ne güzel değil mi?

 

Antalya’yı yağmalanacak bir kent gibi gören, bu kente aidiyet duygusu olmayanlara itirazlarımız var ve her daim olacaktır.

 

Antalya’da antalyalı kalmadı. Antalya’lı nüfusu yüzde 10’na düştü diye algı yapıp, 500 bin filanca ilden, 300 bin bilmem şu ilden diye atmasyon yapıp; kendilerine siyasi rant sağlamaya çalışanlara itirazım var.

 

Ne derseniz deyin, bir Antalya’lı olarak, Antalya,Antalya’lı ve Antalya'ya aidiyet duygusu ile bağlı olanların milliyetçiliğini yapmaya devam edeceğimi de açıkça beyan ederim.

Bu yazı toplam 2644 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 2
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    Tüm Hakları Saklıdır © 2018 Antalya Haberal | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.