27 Ekim 2025 tarihinde merkez üssü Balıkesir Sındırgı ilçesi olan depremin ardından Antalya Büyükşehir Belediyesinin taaa 3-4 yıl önce bir basın toplantısı düzenleyerek “Deprem mastır planı” hazırlayacaklardı ne oldu acaba? Diye düşündüm.
Bilindiği üzere Antalya deprem riski olarak 2. Sıraya çıktığı açıklandı. Uzmanların açıklamasına göre Antalya’yı tehdit eden en büyük fay “Helen Yayı Fay Hattı” olduğunu öğrenmiştik.
Akdeniz’de, Girit adası çevresinde deprem fırtınaları yaşanırken Helen Yayı Fay hattının tetiklendiği ve en az 7 şiddetinde deprem beklendiği, bunun da tsunami etkisiyle özellikle Kaş, Kumluca bölgelerinin etkileneceği uzmanlarca açıklanmıştı.

Geçenlerde bu işin başındaki başkan danışmanı Sayın Cem Oğuz’la bir yerde karşılaştık ve ben “Ne oldu sizin mastır projeniz?” dedim.
Sayın Oğuz, “Sadece Antalya’da değil, geri kalan 19 ilçemizde deprem mastır planımızı tamamladık. Bu güne kadar gecikmesinin ana nedeni Kepez Belediyesi ekip hazırlayarak binalardaki kontrolleri sağlayıp gerekli dökümanları hazırlamadığı içindir. Mesut Kocagöz başkanımız belediye başkanı olur olmaz ilk yaptığı bir ekip kurarak Kepez’deki tüm binaların kontrollerini tamamlatmak oldu. Nihayet Kepez’den de veriler gelince biz de tamamladık ve arkadaşlar kısa adı İRAP olan İl Afet Risk Azaltma Planları merkezine dijital olarak son verileri yükledikten sonra bir açıklama ile bunları duyuracağız” dedi.
Sayın Oğuz’a bundan sonra mesela bir binanın deprem riski altında bulunduğu belirlenirse ne olacak? Diye bir soru sordum.
“Biz vatandaşlarımıza bu konuda bilgileri vereceğiz. Artık kentsel dönüşümle mi yaparlar yoksa başka bir çözüm mü bulurlar bilemiyoruz. Bu arada mesela yeni ev alacaklarda buradan alacakları dairenin bulunduğu binanın depreme dayanıklı mı, değil mi öğrenebilecekler” dedi.
Bence çok iyi bir sonuç elde edilmiş oldu.
Ülkemiz son yıllarda deprem nedeniyle çok büyük kayıplar verdi. İnşallah Antalya böyle bir felaketi yaşamadan önlem alınmış olur.
Biz tedbirimizi aldıktan sonra beklesin bizi Helen. . .
NOT: İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Mehmet Yasin Eriş ve Servisçiler Odası Başkanı Sayın Süleyman Şahin, “Kız çocuklarının servis araçlarında arkada oturmasıyla ilgili, nöbetçi öğretmenlere irşat devriyesi gibi görev yükledikleri ve servisçileri ve şoförleri sapık-tacizci gibi anlama gelecek protokolü bir türlü açıklamıyorlar.
Onu anladık. .
Neyden çekiniyorlarsa artık. .
Her neyse önceki gün 29 Ekim Cumhuriyet bayramı fırsata çevirip, panayır kuran Bedriye Bileydi okulunda yaşananları yazmıştım.
Konyaaltı İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Gürcan dün Bedriye Bileydi okuluna gitmiş.
Velilerin, okulda huzuru kaçırmakla suçladıkları müdire hanıma destek vermeye gitmiştir bence.
Ne de olsa okul kendi yağıyla kavrulması için müdire hanım yoğun çaba gösteriyor ama velilerin söylediklerine göre özellikle kız çocukları tuvalete gitmekten imtina ediyorlarmış.
Elbette çocuk bunlar. .
Kirleteceklerdir ama bir sabun ve tuvalet kağıdı koymak herhalde çok büyük meblağlar gerektirmez diye düşünüyorum.
Sayın Gürcan, kapılarda karşılanmak ve uğurlanmak için okula gideceğini bir gün önceden haber vermeseydi de, okulun tuvaletlerini de bir gezmiş olsaydı.
Saygıdeğer Mehmet Gürcan beyefendi karbon izini konuşacağına, azıcık da okulu kontrol etseydi herhalde bari kendisi geldiğinde temizlendiğini fark edecekti.
Şimdi veliler “İlçe Milli Eğitim müdürü haftada bir okula geleceğini söylese yeter” diyorlar.













Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.