1
  • BIST 9350.01
  • Altın 4300.323
  • Dolar 39.3888
  • Euro 45.5584
  • Antalya 25 °C

ER MEYDANI, SİYASET MEYDANINA DÖNDÜ

Teslime Tosun

 


ER MEYDANI, SİYASET MEYDANINA DÖNDÜ!

Peşin peşin yazayım da sonra bıdı bıdı edenler olmasın. Güreş izlemek, güreşçileri  takip etmek benim ilgi alanımın çok dışında. Ama biliyorum ki, yüzyıllardır süren ata sporumuzla ilgili fanatik derecesinde takipçileri var. 

En azından benim sülalemdeki erkek akrabalarımın çoğunluğunun yağlı güreş mevsiminde fırsat buldukları anda, kendi aralarında organize olup, bir gece yarısı ortadan kaybolduklarında, güreş izlemeye kaçtıklarını biliyorduk.  Demem o ki, bu güreş ile ilgim anca bu kadar. 

 Ama son günlerde Antalya siyaseti neredeyse güreş organizasyonları ve güreşçiler etrafında dönüyor. 

Nedir siyasetiçileri bu kadar celallendiren, coşturan, atarlandıran diye baktığımda, olayın başlangıcının Kırkpınar ağası Seyfettin Selim'in Survivor İsmail Balaban'ı dolar şelalesi altında yüzdürmesinin ardından güreşçiler arasında, tabiri caiz ise "Balaban'a var da bize yoh mi?" tartışmasıyla başlamış.  Güreşçiler, Kırkpınar ağası Seyfettin Selim'den kendi aralarında ayırım yapmadan parayı dağıtmasını istemişler" falan-filan. 

Her neyse, bu tartışma devam ederken Korkuteli Belediyesi güreşçisi Ali Gürbüz başpehlivan olarak Antalya'ya giriş yaptı. O dakikadan sonra Korkuteli Belediye Başkanı Ömer İşlek ve Kırkpınar Başpehlivanlığını ve altın kemeri kazanan Ali Gürbüz günlerce Antalya'daki siyasetçileri, STK'ları dolaştılar. 

Ben buna şaşkın, şaşkın "Yahu bunlar ne diye gezip duruyorlar" diyordum.  Meğer adet öyleymiş ben bilmiyordum.  Ali Gürbüz'ün her gittiği siyasetçi; belediye başkanı, işadamı gibi kelle adamlar başpehlivana gönlünden ne koparsa, altın, dolar, nakit ne varsa hediye veriyorlarmış. 

Hatta Döşemealtı Belediye Başkanımız Turgay Genç, Başpehlivan Ali Gürbüz'e "5 büyük altın" yani beşi bir yerde takmış. (Helal olsun ilçemin başkanına. İnşallah o beşi bir yerde altınların faturasını Ferit Sezer'e ödetmemiş, kendi cebinden ödemiştir. Malum, bunun karşılığında daha sonra ilçemin belediyesinin kasasına çok daha ağır faturalar girebilir diye endişeleniyorum) 


Geldik mi 669. Elmalı yağlı güreş zamanına. Haberlerden ve sosyal medyadan takip edebildiğim kadarıyla ilk kriz Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk'ün davetiyeleri kendi adına bastırıp, Antalya protokolüne dağıtmasıyla başlamış. ABB Başkanı Muhittin Böcek "Bu güreşi sen tek başına düzenlemiyorsun" diyerek tepki koyunca alel-acele kendi ismi, ABB Başkanı Muhittin Böcek, Elmalı Güreş ağası Muammer Ak'ın da isminin bulunduğu ikinci bir davetiye bastırarak geri kalanlara bu davetiyeyi dağıtmış. 

Zaten güreş tam bir kaos ortamında gerçekleşmiş. CHP'Li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek bir yanda; Ak Parti İl yönetiminde olan Muammer Ak bir tarafta, İyi Partili Halil Öztürk bir yanda derken kaos zaten kaçınılmazdı. 

Derken Korkuteli Belediye Başkanı Ömer İşlek'in güreşlere davet edilmediği ortaya çıktı.  Kırkpınar Başpehlivanı Ali Gürbüz'ün bağlı olduğu Korkuteli ilçesinin belediye başkanı Ömer İşlek'in güreşlere davet edilmemesi çok garipti. Ki iki komşu ilçe belediye başkanları aralarında çok iyi anlaşıyorlardı. Hatta bir ara ortak olarak iki ilçenin ortasına hayvan barınağı bile yapmayı planlarlarken ne oldu da davet edilmedi anlayamadım.  İşin arkasında daha büyük siyasi irade var demek ki!

Ardından Başpehlivan Ali Gürbüz'ün annesinin ve eşinin güreş alanına alınmaması olayı gündeme düştü. (Başpehlivan kızı, Başpehlivan Recep Gürbüz'ün eşi ve Başpehlivan Ali Gürbüz'ün annesi gibi unvanları olan bir kadına bu yapılan ayıp, Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk'e yeter de artar bile. Elbette 'kapıdaki bir görevlinin yaptığı başkana  mal edilemez' diyebilirsiniz ama Öztürk'ün hiç olmazsa bir özür dileyip gönül alması beklenirdi) 

Ardından Muhittin Böcek'in artık "Oğlum" diye hitap ettiği, İngilizceden Türkçeye çevrildiği zaman (Felaketten sonra hayatta kalan tek kişi" olarak çevrilebilecek survivor İsmail Balaban'ın güreş sahalarında alışkın olmayan görüntüler vermesi ortalığı daha bir coşturdu. 

Bu arada güreşlerde boy gösteren Orhan Okulu için bağlı bulunduğu Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal geri durur mu? Önceki gün o da bir açıklama yaparak "Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşlerinde başpehlivanlıklar kazanmış, yıllardır bu spora hizmet eden Başpehlivan Orhan Okulu'nun bacağından sakatlık yaşadığı herkesin malumu. Sporcunun bu sakatlığı bilindiği için rakipleri tarafından sürekli 'tırpan' adı altında bacağına tekme atılmasını ve buna yetkili kurulların seyirci kalmasını hayretle izliyorum. Sporcularımızı koruyamazsak geleneksel ata sporumuzu layık olduğu seviyede devam ettiremeyiz" demiş. 

Yani diyor ki, "Bizim güreşçi Orhan Okulu'nun bacağı sakat. Diğer güreşçiler sürekli benim güreşçimin sakat ayağına tekme atıyor. Bizim güreşçi Orhan Okulu daha önce Kırkpınarın kazanmış başpehlivanlık yapmış birisidir.  Hakemler filan bu olaya müdahale etsinler, benim güreşçimi koruyup kollasaydılar keşke" diyor. 

Te Allahım dedim. 

Ben size güreş camiasından öğrenebildiğim kadarıyla bazı şeyleri anlatayım. Bu güreş olaylarında bazen korkunç paralar dönüyor. Hepsini kapsamıyor veya hepsi aynı şeyi yapıyor diye bir şey kesinlikle yok ama bazen güreşçiler arasında  anlaşmalar olabiliyormuş. Bu anlaşmaların içinde antrenörü de var, federasyonu da oluyormuş bazen.  Mesela birisinin memleketinde, diğeri rakibini yenmek yerine atıyorum  "Yeşilyayla güreşlerinde sen filancaya yatacaksın, o da Elmalı'da sana yatacak" gibi deyimler kullanılarak kimin başpehlivan, kimin güreşi kazanacağına önceden karar verilen olaylar yaşanabiliyormuş.  Tüm güreş camiasını töhmet altında bırakmak istemem ama güreşçiler arasındaki bu anlaşma sonucunda herkes kazanıyor aslında. Arada şov yaparak güreşçiler de kardeş kardeş geçiniyorlar. 

Kırkpınar ağası Seyfettin Selim'le başlayan olaylar zincirinde şimdi güreş sporuna siyaset de karıştı.  Bundan sonra güreşçiler bağlı bulundukları belediye başkanına göre hareket edeceklerdir.  
Önümüzdeki dönemde seçimler de yaklaşmış olacak. Bu anlamda siyasetçilere bağlı olan güreşçiler arasındaki o centilmenlik anlaşmaları bir kenara bırakılacaktır. Gelecek güreş sezonunda siz seyredin vavelayı. 

Bu yazı toplam 3048 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2018 Antalya Haberal | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.