İyi bir hafta geçirmenizi diliyorum.
Dün öğleden sonra Antalya’da Ekrem İmamoğlu rüzgarı esti.
Coşkulu CHP’lilere göre elbette bu büyük bir kasırgaydı.
Ne yalan söyleyeyim, CHP’lileri hiç bu kadar coşkulu ve inançlı görmemiştim. İktidar olmaya inanmışlardı ve iktidara yürüyen adam karşılarındaydı.
Eksik olan gözlerindeki umut ışıklarını gördüm.
Yıllardır içlerinde birikenleri Ekrem İmamoğlu kürsüden bağıra bağıra söylüyordu. Ak Partiye ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a meydan okuyordu.
Partilileri büyüleyen o sahne konuşmanın ortalarında geldi.
Ekrem İmamoğlu, ceketini ve kravatını çıkartıp, beyaz gömleğinin kollarını geriye doğru aldı.
O’nu sahnede izlerken “Our Brand Is Crisis” (Kriz bizim işimiz) filmindeki tüm sahneler gözümün önünden geçmeye başladı.
Başrollerini Sandra Bullock ve Joaquim de Almeida’nın oynadığı 2015 yapımı filmin konusu Bolivya’da geçiyordu.
Başkan adayı Castillo, seçim çalışmaları için Amerika’dan bir ekip getirtir. Calamity lakabı ile bilinen Jane Bodine rölündeki Sandra Bullock’un bir siyasi krizi nasıl tersine çevirdiğini biraz mizahi ama bol bol Sun-tzu’nun “Savaş Sanatı” kitabından alıntılar yaparak müthiş bir seçim çalışmalarına imza atıyordu.
İzlemenizi tavsiye ederim.
İmamoğlu’nun çevresindeki adamlar, attığı adımlar, siyasi krizler ve bu krizi seçim kampanyasına döndürmek. İşte bu seçim çalışmasının arkasındaki ekibi merak etmedim desem yalan olur.
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı TBB ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu dün öğleden sonra 16.00 sıralarında Antalya’ya geldi.
Su otelde birkaç görüşmenin ardından iftara kadar dinlenmeye çekildi. İftar saatine yakın CHP Milletvekili Aykut Kaya, ABB Başkanı Muhittin Böcek ve il başkanı Nail Kamacı'yla birlikte Karaöz tarafına bir yörük aileye iftara gitti.
İmamoğlu, bu iftar yemeğinde fazla kişi istemedi.
Şimdi gelelim Cam Piramitteki mitinge.
Konya, Karaman, Isparta, Burdur’dan otobüsler kaldırılmış. Yoğun ve coşkulu kalabalık olması için zaten büyük bir çaba sarf edildiği ortadaydı. Belediye Başkanları sıralanmışlar. Milletvekilleri hazır kıta. Belediye çalışanları, başkanın adamları derken Cam Piramit zaten dolmuş. Protokol ile vatandaşların arasına set kurmuşlar.
Cam Piramit kongre salonu 2 bin 400 kişilik oturma alanı ile ayakta izleyenler, dışarda kurulan led ekranlarda izleyenler dahil ortalama tahminlerime göre 4-5 bin civarında kalabalık vardı.
Bu arada Antalya Büyükşehir Belediyesi müthiş bir ev sahipliği yaparken çok ilgimi çeken başka bir durumu sizinle paylaşmak isterim.
Afişler dahil, çevre güvenliğinden tutun da, araçlar filan müthiş bir organizasyon.
Çevre güvenliği dedim de İstanbul ekibinin mutlaka bu satırları okumasını dilerim. İstanbul’dan getirdiğiniz güvenlik ekibi Antalya’lılara pislik gibi davranıyorlardı. Haberiniz olsun.
Beni mecburiyetten protokolden içeri aldılar ama hele CHP’nin gençlerine, vatandaşlara yapılan muameleyi görmeniz lazımdı.
O gençler İmamoğlu için gelmişlerdi. İstanbul’dan getirtilen nemrut suratlı özel güvenlikçilerin görmeye gelmediler.
İnsanların “Nerden girebilirim?” sorusuna bile böyle aşağılarcasına bakıp, “Ne işin var burda senin. S… r git evine” dercesine cevapları kabul edilemeyeceği gibi, insanı İmamoğlu’ndan soğutuyorlar.
Vatandaşın birisinin yorumunu yazayım size “Biz Cumhurbaşkanına kızıyoruz yanındaki korumalarla şaşaalı haline. İmamoğlu Cumhurbaşkanı olmadan Erdoğan’ı geçmiş. Vatandaş ile arasına mesafe koyarsa kaybederiz” diyordu.
Ha bu arada unutmadan, İmamoğlu ile çıkışta birlikteydik. Kendisi çok rica ettiği kıramadım ve benimle bir fotoğraf çektirmesine izin verdim. :))))
Kalın sağlıcakla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.