1
  • BIST 10965.1
  • Altın 5775.758
  • Dolar 42.5155
  • Euro 49.5949
  • Antalya 14 °C

NOT'U OKUMAYI UNUTMAYIN

Teslime Tosun

İyi bir hafta geçirmenizi diliyorum.

 

Bu gün CHP Kurultayı ile ilgili davanın duruşması var. CHP’liler karpuz gibi ortadan ikiye ayrılmışlar. Bir kısmı Kemal Kılıçdaroğlu’na pervasızca, ağız dolusu küfürle saldırırken, diğer kısım “Piromuz” diyerek sahip çıkmaya çalışıyor.

 

Haddim olmayarak CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’e bir hatırlatma yapmak istiyorum.

Sayın Özel, “Dürüst, çalışkan, disiplinli ve sadece kendi adı değil, üç çocuğunun da adı hiçbir akçeli işlere karışmamış” bir önceki genel başkanlarına nasıl küfür ettiklerini görüyorsunuz. Bunu Kılıçtaroğlu’na yapanlar size ne yapmaz!

Sakın yanlış anlaşılmasın sizin dürüst, çalışkan ve disiplinsiz olduğunuzu filan kast etmedim. Sadece teşpihte hata olmaz diyerek önceki dönem yollarına güller dökdükleri genel başkanı şimdi sosyal medyada ne hale getirdiklerini gördükçe, sizin kuyruğunuza teneke bağlayıp, çiğ çiğ yer bu partilileriniz.

Onu demek istedim.

Neyse biz Antalya’ya dönelim.

Yıl 2004: Kepez Belediye Başkanı Ak Partinin kurucularından Erdal Öner. Başkan Yardımcısı ise yine Ak Partinin önemli isimlerinden Mesut Kocagöz.

Yıl 2006 sonları, 2007 yılının başları ve Kepez Belediye Başkanı Erdal Öner'in 488 dönümlük Dokuma Fabrikası arsasını ihalesiz olarak ayda 9 bin dolarlık sembolik bir bedelle MDC Turkmall'a adeta hediye etmişti.

Elbette STK’lar başta olmak üzere üç isim Dokuma fabrikasının kurtulması için fabrikanın önüne çadır kurmuşlardı.

Mehmet Tosun, Hüsnü Şahin ve İbrahim Akkaya. .

Hüsnü Şahin’in söylemiyle “Bu üçlünün çadır eylemleri gece bir arkadaşlarının içki masasına daveti üzerine bitmişti. Eylemci Tosun, Şahin ve diğeri kafaları çekmeye gidince, gece yarısı zabıta gelmiş ve bunların çadırını söküp atmışlar”

Her neyse, iyi ki de bu eylemi yapmışlar Dokuma Park gibi bir parkın ve müzeler topluluğunun Antalya’ya kazandırılmasına vesile olmuşlar.

Amaaa, gelelim bu güne. .

Aradan tamı tamına 20 yıl geçmiş!

Erdal Öner, yeniden belediye başkanlığına aday gösterilmeyince Ak Partiden kopmuş. Çok zor günler geçirmiş. İflas etmiş ve meteliğe kurşun atar hale gelmişti.

Yıl 2024: Mesut Kocagöz CHP’ye geçmiş ve Kepez Belediye Başkanı seçilmiş. Vefa göstererek eski belediye başkanı Erdal Öner’i Kepez Vakfının başına genel müdür olarak atamış.

Aradan bir zaman daha geçmiş ve dokuma eylemcilerinden Mehmet Tosun Kepez vakfında işe başlamıştı.

Geçenlerde de duydum ki, eylemcilerin eylemcisi İbrahim Akkaya’da hayli ilerlemiş yaşına rağmen aleyhinde yazmadığı, çizmediği şey kalmayan Kepez Vakfında, Erdal Öner’in emrinde işe başlamış!

 

Çalışmak ayıp değildir.

Her zaman derim. Ekmek paramı kazanmak için merdiven bile siler, nafakamı kazanırım.

80’nine merdiven dayayan İbrahim Akkaya, muhtemelen ihtiyacı olduğu için elini yüzüne almış ve daha düne kadar aleyhine eylem yaptığı Ak Partinin kurucusu Erdal Öner gibi bir adamın karşısında esas duruşta Kepez Vakfında çalışmaya başladıysa eylemcilerin şahı Hüsnü Şahin’in başı kel mi?

Hüsnü Şahin’in nesi eksik?

Solculuk desen, yukardaki iki ismi sol cebinden çıkartır! Eylem desen en kralını yapar. . .

Hep bana, rabbena demeyin, Hüsnü Şahin abimize de bi oturmalık yer açın arkadaşlar.

 

NOT: Geçtiğimiz hafta ardı ardına yazdığım Döşemealtı ve Büyükşehir Meclis üyesi Zekeriya Altun’la ilgili olarak bazıları yazdıklarımı ya anlamıyor, ya da anlamak istedikleri gibi okuyorlar.

İlk yazımda Zekeriya Altun’un gözaltına alındığını yazdım. Herhangi bir ticaret olmadan hesabına İsmail Tosun ve oğlu tarafından yüklü miktarlarda girişi olması nedeniyle “Şüpheli” olarak gözaltına alındığını “Yarına kalır ama yanına kalmaz” başlığı ile ifadesi alındığını yazdım.

Ertesi gün “Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan” Zekeriya Altun’un yaptığı açıklamayı, resmi kaynaklardan ve değişik isimlerden Altun’la ilgili güvendiğimiz bazılarının son derece müsbet ve övücü sözleri üzerine “Adam gibi adam” diyerek bir yazı daha yazdım.

İlk yazımın da ikinci yazdığım yazımın da arkasındayım.

Benim ikinci yazdığım yazının hiçbir yerinde ilk yazımı tekzip eden bir cümle yoktur!

İlk yazımın hiçbir yerinde suç unsuru yoktur. Var olduğunu iddia edebilecek başta Zekeriya Altun olmak üzere herkes savcılığa suç duyurusunda bulunabilir.

Hiç kimse benim kafama silah bile dayasa ikinci yazıyı yazdıramaz.

Genç bir siyasetçiyi iyilik yapmak isterken zanlı konumuna düşmesinin vicdani sorumluluğu nedeniyle yazılmış bir yazıyı “Yarına kalmadı, tekzip geldi” diye paylaşım yapan Zekeriya Altun’un akrabaları ve sevenleri bana kutuyu açtırmayın.

Bu paylaşımlarınız belki hısımınız akrabalarınız arasında “Ben Teslime Tosun’a şöyle yazdım” diye hava atmanıza vesile olabilir ama çok sevdiğiniz meclis üyeniz Zekeriya Altun’un siyasi geleceğine zarar verirsiniz.

Hep beraber edebimizle oturalım, ağzımızın tadı kaçmasın.

Bu yazı toplam 2849 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2018 Antalya Haberal | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.