Oldu mu yine Pazartesi. .
İyi bir hafta geçirmenizi dileyerek bu haftanın ilk yazısına başlayalım.
Birkaç gündür buralarda yoktum. Yine tekeden süt sağmaya çalışanlar olmuş.
Birilerinin kaostan beslendiği malum. .
Ayıptır söylemesi bende severim kaosu. .
Antalya son bir haftadır sessiz. . Ya fırtına öncesi sessizlik ya da bir şeyler normalleşiyor derken aslında alttan alta kaynadığını hissediyoruz.
İsim yazmayacağım ama Antalya’da şeker hastalığı ile ünlü bir ilçe belediye başkanımız kendisine iyi bir kaos ekibi kurmuş. .
Bu kaos ekibi ile siyasetten, ilçe başkanlık seçimlerinden, oda seçimlerine kadar her şeyi dizayn etme derdinde.
Ama hani bir hikaye vardır. “Koyun ile keçi yan yana yürürlerken minik bir hendek ile karşılaşmışlar. Koyun hendeği atlayıp geçerken koca kuyruğu havaya kalkınca malum yeri görünmüş. Arkadan bu manzarayı gören keçi başlamış gülmeye. . Koyun dönmüş keçiye ‘Ne gülüyorsun kardeşim. Benimki kırk yılda bir açıkta kaldı ama senin k.çın hep açıkta” demiş.
Kendisine ait bir dükalık yaratıp, Antalya krallığını ele geçirmeye çalışan bu arkadaş son günlerde fazlaca korku almış olacak ki, bazı savcı ve hakimlerle yakınlık kurma çabası içine girmiş.
Akşamları çok kimsenin içeriye girmediği parkta meraklı gözlerden uzak, özel görüşmeler yapıyorsun. Yani sizin anlayacağınız her tarafı açıkta olan bu arkadaş devşirme kaos ve yıkım ekibi ile Antalya krallığına oynuyor. Oynarken de başına bir şey gelmesin diye yargıyı arkasına almaya çalışıyor.
Kocaman gözlü sevgili dükümüz, sen dükalığının keyfini çıkar.
Ama yükselen yıldız sen olmayacaksın haberin olsun.













Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.