1
  • BIST 10643.58
  • Altın 2504.005
  • Dolar 32.1989
  • Euro 34.8984
  • Antalya 20 °C

SİYASETE RAMAZAN DÜZENLEMESİ

Teslime Tosun

İyi bir hafta geçirmenizi ve tutanların oruçlarının kabul olmasını dileyerek bu haftanın ilk yazısına başlayalım.

Bu gün itibarıyla siyasetçilerin kahvaltı sezonu kapanmış, iftar ve sahur sezonu açılmıştır. Yine bu günden itibaren siyasi çalışmalar sabahın erken saatlerine kadar değil, öğleyin başlayıp, sahura kadar devam eden bir mesai kaymasına şahit olacağız.

Valla kim oruç tutar, kim tutmaz zerre kadar beni ilgilendirmiyor ama başta Mesut Kocagöz olmak üzere bir çok siyasetçinin şeker hastalığından muzdarip olduğunu biliyorum. Hem yorucu ve yüksek bir tempo hem de oruçlu olacaklar. Allah yardımcıları olsun diyorum.

Sayın siyasetçi büyüklerimiz, kardeşlerimiz. Kendinizi siyaset için fazla hırpalamayın, daha görecek çok günler var.

KEPEZ VARYANTI SEYİR TERASINDAKİ REZALET

Dün Ekşili Köyü taraflarında bizim eskilerden kalma bir çeşit yabani tere olan ‘Kerdeme’ toplamaya gittim. Maksat sırf kerdeme toplamak değil, azıcık dağ-bayır çalı-çırpı yeşillik görelim dedik. Dönüşte arkadaşlar Kepez seyir terasına girelim dediler ve girdik.

Plakaları bende mevcut. Polis arkadaşlar isterlerse derhal kendilerine takdim ederim.

İnanın bana lüks bir minibüsün arkasına 6 büyük hopörlör koymuşlar. Bunu şehir merkezine doğru çevirmişler. O müzik sesinden bulunduğun yerde dururken, her vov,vov ses çıkardığında sanki ciğerlerime yumruk yemiş gibi oluyordum. Zaten kulaklar sorunlu, iki dakika sonra sol kulak zonklamaya başladı.

Ben bu kadar yüksel desibel ses sistemi olan modifiye bir araç daha görmedim.

Çoğu baba parası yiyen zıpırlar

Bir şahin marka araba geldi. Arabayı öyle bir modifiye etmişler ki, ön taraf yerde, arka havada. Bir düğmesi var galiba, arabanın arkası istediğinde iniyor, istediğinde kalkıyordu.

Egzoza bir egzoz daha takmış galiba, yırtıyordu geceyi egzoz sesiyle.

Elbette ellerinde bira kutuları, bir yandan da kafayı çekiyorlar.

112 acil merkezini arayarak polise bilgi verdim. İlk telefonumda “Kepez mi, tamam” deyip kapattılar.

Baktım gelen giden yok, bir daha aradım.

Karşımdaki kızcağız soruyor ama ben o sesten dolayı duymuyorum ki!. Nihayet polisi bağladı da derdimi anlatabildim.

Orada seyyar çay-kahve yapan birileri var. Polisi beklediğimizi öğrenince, “Abla boşuna beklemeyin gelmezler” dedi.

Yaklaşık 35 dakika boyunca bekledim. Çaycı çocuğun söylediği gibi polis gelmedi.

Bir süre sonra sıkılan gençler içi sadece hoparlör dolu olan pavyon ışıklı minibüs, yanında 4-5 modifiye şahin araçlar egzoz patlatarak gittiler. Bizde öte döndük, beri baktık polis gelmediği için biz de olay yerinden ayrıldık.

Saygıdeğer İl Emniyet müdürümüz, saygıdeğer Kepez İlçe emniyet müdürümüz, asayiş, trafik şube müdürlerimiz, akşamları kepez varyantındaki o rezalet nedir öyle?

Allahınızı severseniz, akşamları arada bir kontrol etseniz veya vatandaş polis isteyince bir motorlu ekip gönderseniz ne olur?

 

NOT: Şoförler Cemiyeti ve Mehmet Ali Alkan ile ilgili birkaç gündür yazamadım. Benim yazamadığım bu süre içinde aralarında bana haberleri uçuran haini arıyorlarmış. Kendi aralarında kurdukları WhatsApp grubunda bana haber sızdıran kim ise küfürün bini bir para.

Birbirlerine düşmüşler.

“Sizin güttüğünüz koyun kadar, dereye su içmeye gönderdiğim çoban var benim”

Şoförler Cemiyet Başkanı ve yönetimindekiler, insan ekip arkadaşlarını itham etmez. Ayıptır kardeşim. Koca koca adamlarsınız.

Böyle ergen çocuk tavırlarını bırakın artık.

Ben size bundan sonra olacakları söyleyeyim arkadaşlar.

Şoförler Cemiyeti Başkanınız Mehmet Ali Alkan, daha önce cezaevinde biten olayları geçtiğimiz yıllarda ilk ben yazmaya başladığımda yine aynı hamleleri yapıyordu.

Savcının iddianamesini okuduğum gün “Sayın savcı benim haberi kopyalayıp, iddianame haline getirmiş” demiştim.

İnşallah bir şeyleri deşifre etmiyorumdur ama Sayın Alkan ve yönetimi, inşallah yine cezaevi ile sonuçlanacak organize işlere bulaşmamıştır.

Çok sevdiğim yeraltı dünyasından bir ağabeyim var. “Abim, en delikanlı, en namuslu, en kalender adamın delikanlılığı da, namusluluğu da, kalenderliği de cezaevi kapısına kadardır. Cezaevi insanın ar damarının çatladığı yerdir” derdi.

Nerden geldiyse aklıma şimdi. Sizinle paylaşayım dedim.

Bu yazı toplam 1928 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2018 Antalya Haberal | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.