Ben aslında bu gün biraz eğlenceli bir yazı yazmak istiyordum.
Yani şu fotoğrafla ilgili iki eğlenceli satır yazayım diyordum.
Bu fotoğraf Antalya Valimiz Sayın Hulusi Şahin’in makamında çekilmiş. Daha sonra da hem Valilik resmi sosyal medyasında hem de Antalyaspor kendi sosyal medyasında yayınlamış.
Pantolonu dizinin altına kadar çekilmiş ve komik bir hal almış kişi Antalyaspor’un As başkanı Cesur Burak Akar. .
Muhtemelen kısa, dar paça bir takım elbise giymiş. Oturunca da kısa pantolonun paçaları dizinin altına kadar çıkmış. Sonra fotoğraf için ayağa kalkınca paçalar dizinin altında kalmış ve ortaya böyle bir fotoğraf çıkmış.
Ya arkadaş makamdasınız, önünüzü iliklerken, bir de hafiften kendinize baksanıza. Hadi o heyecanla bakmadı diyelim. Fotoğrafı çeken arkadaş da mı fark etmedi bunu diyecektim.
Ama sağolsun Antalya’mızın cengaver CHP’lileri daha öne geçtiler.
Konu dün yazdığım Barış Şenyurt’un konusu.
Ben Barış Şenyurt’un ABB’de Atık Şubesinde çalışıp, Kepez Belediyesinde meclis üyesi olmasının etik bir davranış olmadığını yazıyorum.
Şenyurt’u tanıyan partililer “Senin sorduğun partililer partiye sonradan gelenlerdir. Biz partinin öz evlatları olarak kendisini tanıyoruz” diyorlar.
Konu bu mu?
Bir başkası “O’nun babası Kepez’de daha önce meclis üyesiydi” diyor.
Ya kardeşim padişahlık döneminde mi yaşıyoruz. Babadan oğula geçen meclis üyeliği sistemi mi olur?
Bir başkası ABB Bankamatiğinden maaş alması olayının etik kurallarını geçmiş, “Ak Partililer deveyi hamuduyla götürüyordu. Niye onları yazmıyorsun?” diyor.
Teee Allah’ım. . . O zaman ne farkınız var “Benim hırsızım iyidir” diyen adamdan.
Bir başkası “Belediyede çalışıp, meclis üyesi olmasında herhangi bir sakınca yok” diye beyanat veriyor.
Birkaç gün önce Ak Parti İl Başkanı Ali Çetin’in Vakıflar Bölge Müdürlüğünden, şehrin göbeğindeki kocaman bir araziyi depo olarak kiralamasını eleştirdim. O’nun da her şeyi ile yasaldı.
Ak Partili hiç kimse bana dönüp de “İl başkanı olup, Vakıflardan arazi kiralamasında herhangi bir sakınca yok. Adam ticaret yapıyor kardeşim” demedi.
Aksine bir çok Ak Partili gerek yüz yüze, gerek telefonla ve yorumlarla “İl Başkanımızın yaptığı etik değildir.” dedi.
Böyle şeyler tasvip edilmez, ayıplanır.
Sırf tanıdığınız ve sizin cenahınızda diye böyle siyasi etik dışı davranışları normalleştirmeye çalışmaktan vazgeçin.
Zira önce sizin bu duruma tepki vermeniz gerekiyor. “Kardeşim ne yapıyorsun sen? Biz bu davranışları Ak Partililerde kınıyorduk. Bak senin yaptığın belki yasal ama asla siyasi etiğe sığmayan bu işlem partimizin imajına zarar veriyor” demek yerine “Ak Partililer deveyi hamuduyla götürüyor” diyerek olayı normalleştirmeden bir öteye götürüp, faşizan bir şekle büründürüyorsunuz.
Ne yani yarın CHP olarak siz iktidara gelince “Ak Partililer deveyi hamuduyla götürüyordu” deyip ülkeyi yağmalamayı mı planlıyorsunuz?
Dişe diş deyip misilleme yapar gibi "Onlar limanları sattı. Bizde şuraları satalım. Onlar yandaşlarına fabrika verdi, bir fazlasını biz yapalım" demek hem faşizan bir tavırdır hem de siyasi ikiyüzlülüktür.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.