ORTAYA KARIŞIK

KÖŞEBAŞI

ORTAYA KARIŞIK

AK PARTİ İL BAŞKANI HAREKETLENDİ

AK Parti İl Başkanı İbrahim Ethem Taş'a bir haller oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın toplantısının ardından Antalya'ya döner dönmez harekete geçti. Daha düne kadar sessiz sedasız beklemedeyken birden bire gezilere çıkması bana ilginç geldi.

Taş, öncelikle adı il başkanlığına geçen isimlerle bir araya gelip, kahve-çay faslını yaptı. Ardından DSP'Den Kemer Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan Necati Topaloğlu'nu ziyaret etti. Seçimin hemen öncesinde Kemer eski belediye başkanı Hasan Şeker destekli Necati Hoca lakaplı Necati Topaloğlu'nun Kemer belediye başkan adaylığı Ak Parti'den kesin gibiyken, araya giren ilginç isimlerin ısrarı üzerine Topaloğlu'nun adaylığı engellenmişti. Necati Hoca'da DSP'den aday olarak seçimi kazanmıştı. Son günlerde Ak Partiye geçeceği yönündeki dedikodular bu ziyaretin ardından yavaşça vücut buluyor. Hayırlısı olsun. Necati Hoca çok değerli ve yönü belli olan bir insandır. Bir çok kişinin eli vasıtasıyla Ak Partiden uzaklaştıralamayacak bir isimdir. İbrahim Ethem Taş'ı da takdir etmek lazım, hocanın gönlünü almaya gittiği için.

VALİ BEY'İN HAYALİ ANKARA

Antalya Valisi Münir Karaloğlu'nun sosyal medyadan takip ediyorum. Son derece aktif ve eğlenceli bir sosyal medya kullanıcısı olan Sayın Karaloğlu'nun kullandığı emojilerine de bayılıyorum. Misal Tübitak'ın 22. ulusal gökyüzü gözlem şenliği" ile ilgili bir paylaşım yapıyor. Arka arkasına güneş, ay, yıldızların değişik değişik versiyonlarını dolduruyor yazılarının arasına. Misal hafta sonu için bir paylaşım yapacak bir kadın ve erkeğin el ele tutuşmuş gezmeye giden emojini, yüzme emojini, araya deniz emojini filan gömüp basıyor paylaşımını.

Bu arada Sayın Vali bey'in Cumhurbaşkanlığı kadrosu ile 5 tepe hayali gerçekleşmedi. Ardından Kocaeli Belediye Başkanlığına heves etti ama bir türlü istediği ışık yakılmadı. Son olarak Ankara'dan gelen kulis bilgilerine göre "Sayın Vali Ankara Valiliğine gözünü dikmiş" diyorlar.

Ben şahsen Sayın Valimizin varsa böyle bir talebi, arzusu, isteği, hayalini sonuna kadar destekliyorum. Ankara Valiliğine yakışır diyorum. Tüm Antalya'lılar olarak Sayın Vali Karaloğlu'nun Ankara'ya gitmesi için destek olmamız gerektiğine inanıyorum. Buradan Antalya'lılara sesleniyorum, herkes tanıdıklarını, yakınlarını filan devreye soksun ve Sayın valimiz Ankara'ya gidebilsin istiyorum. (Yoksa Antalya'da kalmaya devam edecek. Haberiniz olsun)

MÜFTÜLÜK'TE NELER OLUYOR?

Antalya Müftülüğünde son günlerde müfettişler iyice yerleştiler galiba. Öncelikle Muratpaşa İlçe Müftülüğündeki iddialar kulağıma geldiği kadarıyla pek hoş değil. İlçe müftüsünün, lojmanda yaptırdığı tadilat faturasının arasına evine aldığı mobilyalar da girmiş. Bu tadilat ve mobilya paraları ise Diyanet Vakfından karşılanmış.

Diyanet İşleri Başkanlığında bir gelenek varmış. Diyanetin lojmanları eşyalı oluyormuş. Her atanan müftü yeni geldiği ilde, ilçede girdikleri lojmanda bir önceki eşyaları kullanmak yerine, tadilat adı altında tüm evin boya badanası yapıldıktan sonra önceki eşyalar atılır, yerine yenileri alınırmış. Tabi bunlar mobilya değil, genel bir fatura ile "Tadilat" denilerek kesilirmiş. İddiaya göre Muratpaşa Müftüsü uzun yıllar kaldığı yurtdışından ülkeye dönünce aynı gelenek ile lojmanda tadilat yapılmış ve bilmediği için ilk defa faturaya "Mobilya" bölümünü de koydurmuş. Bu nedenle Muratpaşa Müftüsü hakkında soruşturma yürütüldüğü iddiası var.

Ya bir önceki müftünün lojmana aldığı 15 bin lira civarındaki yemek masasına ne demeli. Daha iki yıl dolmadan yeniden tadilat ve mobilya almalar nedeniyle 15 bin liralık ceviz masa lojmanın kapıcısına verilmiş. Çöpe de atabilirlerdi. Bari orada israf etmemişler de, ihtiyacı olan birisine kullanılmak üzere vermişler dedim kendi kendime..

Unutmadan birde Diyanet Vakfı'nda bir görevlinin bankada olması gereken paraların bir kısmını kendi uhdesinde tuttuğu, olay ortaya çıkınca ise hemen açıktan bankaya yatırdığı iddiaları üzerine soruşturma başlatılmış.

Yukarıda yazdıklarımın tamamı ve daha fazlası diyanet çevrelerinde konuşulan konular. Hele birde müftü hanımlarının arasında çamaşır asma mevzusu var ki, evlere şenlik. Her neyse, bunların tamamı iddialardır.

Akçeli işlerden soruşturma olması dedikodusu bile Diyanet için hoş değildir. Doğrusu nedir sayın müftüm? Bir açıklama yapılırsa ziyadesiyle memnun kalırız.

HALUK ÖZSEVİM REKLAMCILAR DERNEĞİ BAŞKANI

Antalya'da "Reklam ve organizasyon" denildiği anda Haluk Özsevim ismi ilk anılanlardandır. Görüntüde çok naif bir insandır.

Haluk ile ilk gençliğimizde Hürriyet'te birlikte çalıştık. Ben işin haber o ise reklam bölümündeydi. Hem bizim bölümde, hem onların tarafında efsane isimler hep birlikte çalıştık. 90'lı yılların ortasındayız. Ben hemen her gün şehit haberi yapıyorum. O zamanlar fotoğraf bulmak oldukça güçtü. Haluk askere gidecek ve bize veda etmeye geldi.

Bir anda aklıma geldi, "Haluk, şimdi sen askere gidiyorsun ve Allah göstermesin şehit filan olursan bana fotoğraf lazım. Fotoğrafını bulmak için uğraştırma beni. Bir vesikalığını bırak, askerden dönünce sana geri veririm" dedim. Haluk ikiletmeden "Peki" dedi ve iç cebinden çıkardığı fotoğrafını verdi. Hem de "Bak bunu yeni çektirdim. En güzel halim" diyerek.

O naif halinin altında işte bu kadar cesur yürekli bir insan yatıyor. Güneydoğuya vatani görevini yapmaya giderken, hiç de uzak olmayan şehitlik mertebesi için gözünü kırpmadan yola çıktı. "Şehit olursam en güzel halimin fotoğrafını kullan" diyebilecek kadar gerçekçi ve ölümü tiye alabilen bir insandır.

Askerliğini de başarıyla yapıp döndü kardeşim. Ve Antalya'nın değil Türkiye ve uluslar arası organizasyonlarda bir çok başarılı işlere imza attı. Şimdi Antalya Reklamcılar Derneği Başkanlığına seçildi. Bu işi de çok iyi yapacağını biliyorum.

Tebrik ediyorum Haluk Özsevim, başarılarının devamını diliyorum. Vesikalık resmin hala arşivimde, hatırlat bir gün de geri vereyim sana kardeşim.

Şimdilik bu kadar, kalın sağlıcakla